Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’nin (ABİGEM) Trabzon’da düzenlediği AB Türkiye KOBİ Destekleri Konferansı Trabzon Novotel’de yapıldı. Toplantıya, Avrupa Komisyonu Delegasyon Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, Avrupa Birliği Komisyonu Üyesi 15 Büyükeçi, AB ile İlişkilerden sorumlu Devlet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı M Ahmet Yücel, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve TTSO Meclis Başkanı M. Şadan Eren, TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, TTSO Başkanlık Divanı ve Yönetim kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Türkiye’deki ABİGEM ve Avrupa Komisyonu Bürosu çalışanları ve çok sayıda bölgedeki işletme sahipleri katıldı.
KİMLER KONUŞTU ?
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık “Trabzon’da AB Çalışmaları” konulu hoş geldiniz konuşmasının ardından Avrupa Komisyonu Delegasyon Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, “AB KOBİ Politikaları, Türk KOBİ’leri ve AB” konulu bir konuşma yaptı. AB ile İlişkilerden sorumlu Devlet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı M Ahmet Yücel “AB ile Müzakereler ve bu süreçte KOBİ’ler için yapılanlar”, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi M. Şadan Eren ”iş Merkezleri Ağı ve Ağın Koordinasyonu için TOBB Stratejisi” konularında birer konuşma yaptı.
TRABZON VALİSİ DR.RECEP KIZILCIK
Konferansın açılışında konuşan Trabzon Valisi Recep Kızılcık, “33 konu başlığı altında sürdürüler müzakerelerde 11 başlık açılmış durumda. İnancımız ve beklentimiz o dur ki, geri kalan başlıklar da en kısa zamanda açılır ve görüşmeler tam üyelik ile sonuçlanır. Global sorunlar Türkiye ve AB arasındaki politik diyaloğun artarak genişlemesini dikte ettirmektedir. Gümrük Birliği ikili ticaretin hızla artmasına neden olmuş, 2008 yılında 100 milyar euronun üzerinde ticaret hacmi gerçekleşmiştir. Bu hacim AB’nin 7’inci ticari ortağı haline gelmemizi ve toplam ticaretimizin yarısını AB ile yapmamız sonucunu doğurmuştur. Küresel dünyadaki ekonomik kriz ve iklim değişikliği, korkulu rüya haline gelen domuz gribi gibi tehditler bölgesel ve küresel işbirliğini zorunlu kılmaktadır. G-20 organizasyonu küresel işbirliğinin en tipik örneğini yansıtmaktadır. Küresel iklim değişikliği de işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Küresel toplumun sorunlarının giderilmesinde AB ve Türkiye’nin ciddi sorumluluklar üstlenmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz. AB ekonomik ve siyasi bir güç olarak rekabet kapasitesini artırmak durumundadır ve inovasyona önem vermektedir” dedi.
PİERİNİ: İLERLEME RAPORU TÜRKİYE’YE KARIŞMAK OLARAK ALGILANMAMALI
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, Türkiye'de ilk kez bir toplantıya bu kadar fazla sayıda büyükelçiyle katıldıklarını belirterek, kendileriyle yakından ilgilenen herkese teşekkür etti. AB ve Türkiye ilişkilerine değinen Pierini, bir hafta önce 2009 için ilerleme raporu açıklandığını ifade ederek, bu raporun özellikle katılım sürecindeki ilerlemeleri tespit ederek ortaya koyduğunu ifade etti. Bazı çevrelerce bu raporun ''Türkiye'ye karışmak'' gibi algılandığını dile getiren Pierini, ''Böyle algılansa da çok meşru bir rapor. Katılım müzakereleri konusunda daha fazla reformun yapılması için çağrıda bulunuyor. AB reformlarının uyumlanması için itici gücü oluşturmaktadır” dedi.
PİERİNİ SÖZLERİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:
“Bu yılki ilerleme raporu bazı konularda gerilemeye rağmen Türkiye'nin çok ilerlediğini gösterdi. Ermenistan ile ilişkiler, Kürt meselesi ve tartışmaları gibi konularda ilerleme kaydedildiği görülüyor. Bütün bu konularda yazılan yazılar, son birkaç yıl önce düşünülemeyen konulardı. Raporda da değinildiği gibi Türkiye'de bu konuda ilerleme var. İlerleme kaydedilen konular, Türkiye'nin imajını da olumlu etkiledi. Sosyal yaşamın yanı sıra ekonomik alanlarda da, otomotiv, havacılık gibi sektörlerde de Türkiye-AB ilişkilerinin son derece geliştiğini görüyoruz.”
Pierini, Türkiye'nin AB için stratejik öneme sahip olduğuna da değinerek, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde geçici üye olması, G-20 ülkeleri içerisinde yer almasının bu önemi gösterdiğini vurguladı. AB kriterlerinin sadece AB istiyor diye yapılmaması gerektiğini, bunların Türkiye vatandaşları tarafından sahiplenilmesi gerektiğine de dikkat çeken Pierini, ''Bunlar AB söylüyor diye değil, ortak bir anlayış geliştirilerek yapılmalıdır. Toplumlarımız arasındaki uçurumları, farklılıkları gidermek istiyoruz'' diye konuştu. Pierini, KOBİ'lerin hem AB hem de Türkiye için önemli olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Gerek AB'de gerekse Türkiye'de KOBİ'lerin öneminin siyasi olarak da tanındığının farkındayız. Bizler hem bilgi ağlarımızla hem ABİGEM ile Türk hükümetine ve KOBİ'lere destek vermek istiyoruz. Biz burada Türkiye kurumlarının yerine yeni kurumlar getirmek için bulunmuyoruz. Yeni oluşumları paylaşmak, tanıtmak istiyoruz. Türkiye ile AB arasında daha yakın ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu hem bizim için hem de katılım müzakereleri için önemli” diye konuştu.
MÜSTEŞAR YARDIMCISI YÜCEL: SİYASİ NEDENLER MÜZAKERELERİ ZORLAŞTIRIYOR
AB ile İlişkilerden sorumlu Devlet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel ise, yaptığı konuşmada, “Tam üyelik sürecinde bazı siyasi nedenlerden bazı fasılların bloke edilmesi Türkiye açısından müzakerelerin teknik açıdan yürütülmesini zorlaştırıyor. Türkiye açısından beklentimiz, bu süreçte siyasi görüşlerin ötesinde teknik anlamda Türkiye’ye 33 fasılda müzakerelerin tamamlanması konusunda tam destek sağlamaları ve Türkiye’nin sorunsuz şekilde AB’ye hazırlanmasıdır. Bu sadece Türkiye’nin kazanım sağlayacağı bir süreç değildir. AB, Türkiye ve bölgenin süreçten ciddi kazanımlar sağlayacağını düşünüyoruz. Başbakan’ın belirttiği gibi AB’ye üyelik, Türkiye için çağdaşlaşma projesi. Standartlarını AB seviyesine getirmiş bir Türkiye bölgenin istikrarı açısından çok önemli kazançlar içeriyor. Türkiye’nin üyeliğine olan desteğin tüm ülkeler tarafından devam etmesi önemli bir husus. Bugüne kadar reformlarda gösterdiğimiz başarının devam edeceğini düşünüyorum. İlerleme raporu bazen yanlış değerlendirilebiliyor. Eksiklikler zayıf karne gibi ortaya konuluyor. Oysa amacı, ilerlemeleri ortaya koymak ve eksiklikleri gözönüne sermek. İlerleme raporu asında ortaya koydukları bakımından pozitif değerlendirilmeli. ‘Eksiklerimizi göreceğiz ve tamamlayacağız’ gözüyle değerlendirilmeli. Ülkelerin bu süreçte Türkiye’ye tam olarak destek vermesi büyük önem taşımakta” dedi.
Yücel, KOBİ’lerin kendini geliştirmesinin üyeliği hızlandıracağını da vurgulayarak, “ABİGEM’e önem veriyorum. Yeniliğe açık KOBİ’lerin bu uygulamadan büyük fayda sağladığını görüyoruz. KOBİ’lerin bu sürece sadece AB’den gelecek kaynak değil bilgi gözüyle bakmaları da gerekiyor” diye konuştu.
EREN İŞADAMLARI İÇİN SERBEST DOLAŞIM İSTEDİ
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Şadan Eren, “Hepimizce malumdur ki Türkiye-Avrupa birliği ilişkilerinin rotası bellidir. Bu da Avrupa Birliği’ne tam üye olmaktır. Bu çerçevede, burada AB fonları ve birliğin işletmelere sunduğu imkanlar konusunda katılımcılarımızı bilgilendirmek ve birliğimizin ana yararlanıcısı olduğu ABİGEM Trabzon’un açılışını yapmak bizlere ayrı bir mutluluk vermektedir. Bugün itibariyle çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz ve kamu kurumumuz AB’nin sağladığı mali imkanlarla projeler geliştirmekte ve uygulamaya çalışmaktadır. Şunu sevinerek ifade etmek isterim ki her ne kadar karmaşık ve uygulanması zor prosedürlerle karşı karşıya olunsa da bu projeleri başarıyla uygulayacak ve yeni proje fikirlerini hayata geçirecek bir insan kaynağı portföyü ülkemizde oluşturulmuştur. ülkemizin genç nüfusu ve sürekli artan eğitimli insan sayısı bu noktada bizlere büyük avantajlar ve kazanımlar sağlamaktadır. AB’ye üye ülkelerin çoğu aramızda bulunmaktadır. Bu ortamda bize sıklıkla iletilen bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz Türkiye olarak ülkemizde tam rekabet şartlarını oluşturma konusunda azami gayret sarf ediyoruz. Yerel pazarımızda ab ülkelerinin pazarlarında veya marketlerinde bulabileceğiniz herşeyin ülkemizde de bulunduğu bilinmektedir. Malların serbest dolaşımı konusunda bir problem yok. Ancak bu malları üreten işadamlarının böyle bir hakkı yok. bu durum işadamlarımız aleyhine bir haksız rekabet yaratmaktadır. bu şikayetler sıklıkla işadamları tarafından bize iletilmektedir. Bu konunun acilen çözüme kavuşturulması ve AB Adalet divanının geçtiğimiz şubat ayında vermiş olduğu kararın üye devletler tarafından saygıyla karşılanması bizim açımızdan önemlidir. Bu tarz uygulamaların etkisiyle halkımızın AB’ye bakışı olumsuz şekilde etkilenmektedir” dedi.
TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE TTSO MECLİS BAŞKANI M. ŞADAN EREN’İN KONUŞMASININ TAM METNİ ŞÖYLE:
“Değerli Valim,
Avrupa Komisyonu Türkiye delegasyonun sayın başkanı,
Avrupa birliğinin kıymetli büyükelçileri,
Değerli bürokratlar,
Saygı değer oda başkanlarım,
Kıymetli misafirler,
Çok değerli basın mensupları,
Sizleri şahsım ve Türkiye odalar ve borsalar birliği yönetim kurulu adına saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle yönetim kurulu başkanımız sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun çok istemesine rağmen daha önceden planlanan başka bir programı sebebiyle şu an itibariyle aramızda bulunamayacağını bildirmek istiyorum. Ancak Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilecek Trabzon-Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezinin (ABİGEM) açılışında kendileri bizlerle birlikte olacaktır.
Her ne kadar burada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulunu temsilen aranızda yer alsamda, bir Trabzonlu olarak şehrimizin böylesine önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmasından ve AB büyükelçilerinin dönem başkanlıklarında gerçekleştirdikleri bu kapsamlı etkinlik için şehrimizi seçmelerinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim.
Değerli misafirler,
Hepimizce malumdur ki Türkiye-Avrupa birliği ilişkilerinin rotası bellidir. Bu da Avrupa Birliğine tam üye olmaktır. Ülkemiz tam üyelik perspektifiyle çıktığı ab yolculuğunda katılım müzakerelerini 4 yıldır sürdürmektedir.
Bu çerçevede, burada Avrupa Birliği fonları ve birliğin işletmelere sunduğu imkanlar konusunda katılımcılarımızı bilgilendirmek ve birliğimizin ana yararlanıcısı olduğu ABİGEM Trabzon’un açılışını yapmak bizlere ayrı bir mutluluk vermektedir.
Bugün itibariyle çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz ve kamu kurumumuz Avrupa birliğinin sağladığı mali imkanlarla projeler geliştirmekte ve uygulamaya çalışmaktadır.
Şunu sevinerek ifade etmek isterim ki her ne kadar karmaşık ve uygulanması zor prosedürlerle karşı karşıya olunsa da bu projeleri başarıyla uygulayacak ve yeni proje fikirlerini hayata geçirecek bir insan kaynağı portföyü ülkemizde oluşturulmuştur. Ülkemizin genç nüfusu ve sürekli artan eğitimli insan sayısı bu noktada bizlere büyük avantajlar ve kazanımlar sağlamaktadır.
Değerli konuklar,
Avrupa birliği üye ülkelerinin çoğu aramızda bulunmaktadır. Bu ortamda bize sıklıkla iletilen bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz Türkiye olarak ülkemizde tam rekabet şartlarını oluşturma konusunda azami gayret sarfediyoruz. Yerel pazarımızda ab ülkelerinin pazarlarında veya marketlerinde bulabileceğiniz herşeyin ülkemizde de bulunduğu bilinmektedir.
Malların serbest dolaşımı konusunda bir problem yok. Ancak bu malları üreten işadamlarının böyle bir hakkı yok. Bu durum işadamlarımız aleyhine bir haksız rekabet yaratmaktadır. Bu şikayetler sıklıkla işadamları tarafından bize iletilmektedir.
Bu konunun acilen çözüme kavuşturulması ve Avrupa birliği adalet divanının geçtiğimiz şubat ayında vermiş olduğu kararın üye devletler tarafından saygıyla karşılanması bizim açımızdan önemlidir.
Bu tarz uygulamaların etkisiyle halkımızın avrupa birliğine bakışı olumsuz şekilde etkilenmektedir.
Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin yönetilmesinde bu tarz sorunların tartışılması yerine ortak işbirlikleri gerçekleştirebileceğimiz enerji arzı güvenliği, istihdam piyasasının ihtiyaçları, küresel düzeyde ekonomik rekabet gücü artışı, küresel ısınma ve çevresel sorunlar benzeri konuları birlikte tartışmalı ve özellikle Lizbon gündemini sıkı bir şekilde takip edebilmeliyiz.
Değerli misafirler,
Türkiye’nin, Avrupa Birliğini dünyanın bilgiye dayalı en rekabetçi ekonomisine dönüştürme amacını taşıyan Lizbon stratejisiyle uyumlu bir strateji geliştirmesi ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’lere) ayrı bir önem vermesi gerekmektedir.
KOBİ’lerin banka kredilerine ve alternatif finans kaynaklarına erişimde sıkıntılar yaşadıkları görülmektedir. Kredi koşullarının KOBİ’ler için iyileştirilmesi ve bu işletmelerin yaşadıkları sıkıntıları aşmada önemli bir etken olacaktır.
Birliğimiz de, odaların çatı örgütü olmasının verdiği sorumlulukla, KOBİ’lere yönelik kapsamlı çalışmalar yürütmekte ve uzun yıllar boyunca bu işletmelere hizmet verecek ve gelişmelerine katkı sağlayacak yapıların hayata geçirilmesine çalışmaktadır.
Son yıllarda, KOBİ’lerin önemi ülkemizdeki tüm kesimlerce daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Bu noktada, yapılması gereken özel sektör, kamu ve diğer paydaşların bir araya gelmesi suretiyle kalkınmamızın ana dinamiği olan KOBİ’lere daha fazla eğilmek ve bu işletmelerin her alanda karşılaştıkları sorunlara acil çözümler bulabilmektir.
AB müzakere sürecinde, ülkemiz KOBİ’leri açısından Avrupa Birliği ve birliğin gerektirdiği standartlar büyük bir önem kazanmıştır.
Avrupa komisyonu da girişimci bir Avrupa oluşturabilmek için KOBİ’lerin desteklenmesine özel öncelik vermiş, KOBİ boyutunu topluluk programlarının değişmez entegre bir parçası haline getirmiştir.
Bu noktada, ABİGEM’ler gerek bölge KOBİ’lerine sundukları özel projeler, gerekse ortaya koydukları katma değer oluşturan danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile bölgelerinde önemli birer referans noktası haline gelmişlerdir.
Bilindiği gibi ABİGEM açılış töreni saat 17:oo’de oda binamızda yapılacaktır. Buradaki herkesi bu açılışa tekrar davet ediyorum. Özellikle KOBİ’lerimizin her ihtiyaç duyduklarında başvurabilecekleri bir kapının artık çok yakınlarında olduğunu belirtmek istiyorum.
Kıymetli valim,
Saygıdeğer büyükelçiler,
Değerli bürokratlar,
Sayın misafirler,
Basının kıymetli mensupları,
Şeref verdiğiniz için teşekkür ediyor, gerçekleştirilecek programdan tüm katılımcıların en iyi şekilde istifade edebilmelerini temenni ediyorum. Avrupa birliği ile ileriki dönemlerde daha sıkı işbirlikleri kurma yolundaki arzumuzu bir kere daha ifade ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Büyükelçiler ve katılımcılar daha sonra öğle yemeğine geçti.