30. Grup- Sigorta Acenteleri Ve Sigorta Eksperlik Faaliyetleri Meslek komitesi adına Meclis Üyesi Cafer Hazaroğlu sigortacılık sektörünün, gelişimi, Türkiye’deki konumu ve geleceğine yönelik meclis üyelerine ayrıntılı bir bilgilendirme de bulundu.
TTSO Meclis Üyesi Cafer Hazaroğlu, sigortacılık sektörünün yaşamsal bir öneme sahip olduğunu anımsatarak, Türkiye’de henüz sektörün çok bakir kaldığını, bu nedenle özellikle son dönemde Avrupa Birliği ülkelerinden dev şirketlerin Türk sigorta sektörü ile birleşmeler yaşadığını ifade etti.
Türk toplumunun henüz sigorta sektörünün bilincine varmadığını, zorunlu olmasına karşı hala araba sektöründe ancak yüzde 60 sigortalılık bulunduğunu yüzde 40 oranında sigortasız araç olduğunu belirtti. Bu durumun bireysel sigortalar ve diğer alanlarda, özellikle ev ve işyeri gibi birçok alanda sigorta yaptırma oranının çok düşük seyrettiğini bildirdi.
Türkiye’de sigorta sektörünün büyük gelişim arz ettiğini belirten TTSO Meclis Üyesi Cafer Hazaroğlu, sektörün alt yapısının kuvvetlendirilmesi için yasal düzenlemelerin AB normlarına hızla kavuşturulması gerektiğini kaydetti.. Sektörde çalışan nitelikli elaman ihtiyacının karşılanması için devlet desteğine ve planlamalara gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Günlük yaşantının ayrılmaz bir parçası olan sigorta sektöründe toplanan primlerin güçlü bir finansman oluşturduğunu, bu birikimlerin tekrar ekonomiye döndürülerek, kalkınma ve gelişmeye destek veren önemli bir araç oluşturduğunu kaydetti.
Yeni dönemde hükümetin aldığı kararlar doğrultusunda, tarımsal ürünlerin sigortalandırılmasının önem kazandığını bölgemizde fındık ve çay gibi tarım ürünlerinin, kuraklık ve don gibi zararlardan korunması için ürün sigortalanması için çalışmaların uygulanmaya başlandığını aktardı. Ürün borsasının kurulması ile bu alanda da sektörün güçlendirileceğini iletti.
TTSO 30. Grup- Sigorta Acenteleri Ve Sigorta Eksperlik Faaliyetleri Meslek komitesi adına Meclis Üyesi Cafer Hazaroğlu’nun konuşmasının tam metni şöyle:
Sayın divan,
saygıdeğer meclis üyeleri arkadaşlarım,
ve değerli medya temsilcilerimiz,
Bugün, Ticaret ve Sanayi Odamız çatısı altında bulunan 35 meslek komitesinin, ayrı ayrı meclise kendi meslek gurupları ile ilgili yapmakta olduğu sektör ile alakalı bilgilendirme için 30. meslek komitem adına söz almış bulunmaktayım.
30. Grup meslek komitesi SİGORTA ACENTELERİ VE SİGORTA EKSPERLİK FAALİYETLERİ’nin yer aldığı meslek gurubudur.
MESLEK GURUBU KİMLERDEN OLUŞUYOR
Meslek Gurubumuz yedi üyeden oluşmakta olup, öncelikle gurubumu sizlere tanıtmak istiyorum.
Şahsım (Cafer Hazaroğlu Sig. Ara. Hizm. Ltd. Şti.)/
Genç Sig. Eks. Hizm. Ltd. Şti. Ali Ercan Aydoğan/ ve
Sertel Sigorta Ara. Hizm. İbrahim Sertel meclis üyesi olarak yeralmaktadır.
Yıldız Sigorta Aracılık Hiz’den - Yıldız Uzun, Meslek Komite Başkanı, Saral Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti.’den Aytaç Ay Meslek Komite Başkan Yardımcısı, ve Şandoğan Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti.’den Güven Küçükosman ile Başaran Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti.’den Coşkun Çebi’de meslek komitemizde üye olarak görev yapmaktadır.
SİGORTA YAŞAMIN EN ÖNEMLİ PARCASI
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Sigorta, yaşamın en önemli bir parçasıdır. Özellikle ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunuyorsak sigorta en önemli bir enstrüman olarak görülmelidir.
Devlet sosyal alanda sigorta faaliyetleri uzun yıllardan beri yürütmüştür. Geçtiğimiz günlerde odamızın 50. yılını dolduran üyelerine verdiği plaket töreni vergi ödül töreni ile birlikte yapıldı. Bu törende şahsıma ait firma da 50. yılını doldurmuştu.
Bunu şunun için söylüyorum, 50 yıl önce sigorta sektörü sınırlı olanlarda ancak yapılabiliyordu. Ama günümüzde çok çeşitlilik kazanmıştır.
Bir ülkenin ekonomisinin gelişmesi elbette özel sektörün gücü ile orantılıdır. Artık modern dünyada ve ekonomiler de her şeyi devletten beklemek çok gerilerde kaldı.
Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisini 1980’lerde, özel sektöre dayalı olarak geliştirdiği dönemlerde maalesef sigorta sektörü büyük bir açılım sağlayamadı. Kısıtlı kalmıştır.
Ancak 1990'dan sonra serbest tarife ortamının etkisi ile gerek ürün çeşitliliği gerekse hizmet sunumu açılarından büyük bir gelişim sürecine giren sektörümüz, sorunları aşarak; sigortalılara, belirli kalitede çağdaş hizmet verebilir duruma ulaşmıştır.
Bugün ülkemizde herhangi bir alanda yatırımcılara "risk" olarak gözüken herşey Türk Sigorta şirketlerince teminat altına alınabilir durumdadır. Şirketler, mali yapılarını giderek güçlendirmektedirler. Önümüzdeki dönemde yatırım enstrümanları açısından sağlanabilecek esnekliklerle, prim girdilerinin daha da verimli şekilde değerlendirilmesi mümkün olabilecektir. Bunun en önemli etkisi, sigorta şirketlerinin elindeki fonların dolaylı olarak ekonomik yaşama geri dönmesi, yatırıma yönlenmesidir. Son yıllarda özellikle Sosyal güvenlik kurumlarının içinde bulunduğu durum konusundaki tartışmalarda da, bu kuruluşların yeniden yapılanması sürecinde özel sigorta şirketlerinin yer almasının gereklililği fonların verimliliği açısından makul görünmektedir. Bu çerçevede varılması gereken nokta açıktır. Sigorta sektörü, finans sektörünün içinde önemli bir yere sahiptir ve yakın bir gelecekte etkisi hissedilir bir biçimde artacaktır.
SİGORTANIN BİR İHTİYAC OLDUĞUNU HENÜZ TOPLUM OLARAK YETERİ DÜZEYDE ALĞILAYAMADIK
Sigortanın bir ihtiyaç olduğu henüz toplum olarak yeteri kadar benimsenememiştir. Örnek olarak Türkiye'de Trafik sigortası verilebilir. Yasal zorunluluk olduğu halde, araçların ancak yüzde 60'ı sigorta edilebiliyor. Buna karşın yüzde 40 ı sigortasız. Bugün evlerin yüzde 25'i sigortalı yüzde 75'i sigortasız. Türkiye'de sadece sınai sigortalar, deniz sigortaları ve ticari rizikolarda başarılı neticelere ulaşılabilmiştir. Bu alanlarda sigortalılık oranı yüksektir. Ferdi sigortalarda, hayat ve sağlıkta yüzde 10'larda, yüzde 15'lerde kalınmıştır. Halen değerlendirilememiş büyük bir potansiyel vardır.
CİDDİ BİR İSTİHDAM ALANI SİFORTA SEKTÖRÜNDE BULUNMAKTADIR
Türk sigorta sektörünün rekabet gücünün artırılmasında da, istihdam faktörü büyük önem taşımaktadır. İstihdamın niteliğinin artırılması konusunda ise, temel görev, devlete düşmektedir.
Türkiye’de sigortacılık eğitimi veren 4 yıllık 5 tane fakülte ve yüksekokul, 2 yıllık ise 35 tane meslek yüksekokulu bulunmaktadır. 4 yıllık okullardan her yıl ortalama 180 kişi ve 2 yıllık okullardan ise 1000 kişi mezun olmaktadır. Ancak, bu mezunların sigorta şirketleri personeli içindeki payı sadece %1-3 oranında bulunduğu için, maalesef sektör bu okulların mezunlarından tam olarak yararlanamamaktadır. Bu durum ise, şirketlerin, işe yeni aldıkları elemanlarına temel sigorta bilgileri konusunda çok sayıda eğitim programı düzenlemesine yol açarak, şirketlerin bütçelerine büyük mali yükler getirmektedir. Bu nedenle, sigorta sektöründeki istihdamın niteliğini artırmak için, devlet bütçesinden ayrılan fonlarla söz konusu okullara yapılan yatırımların ekonomiye istenildiği ölçüde dönüşü olmamakta ve sektördeki şirketlerin, istihdam edilen kişilere verdiği ilave eğitimler, ekonomiye yeni yükler getirmektedir.
MESLEK KOMİTEMİZ TRABZON DA GÜZEL BİR ÇALIŞMAYA ADIM ATTI
Meslek komitemiz, eğitim ve istihdam alanında Trabzon’da önemli bir işbirliğini hayata geçirmiştir. Meslek Komitemizin önerisi doğrultusunda Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO)) ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Beşikdüzü (KTÜ BMYO) ve Vakfıkebir (KTÜ VMYO) Meslek Yüksek Okulları ve Tüm Doğu Karadeniz Sigorta Acenteleri Derneği (TÜSİD) arasında öğrencilerin staj yaptırılması ve işyeri eğitimi yaptırılmasına ilişkin
Protokol 14 Ekim 2009 tarihinde imzalanarak uygulamaya başlatılmıştır. Bu çalışmaya destek veren herkese buradan bir kez daha 30. meslek komitem adına bir kez daha teşekkür ediyorum.
TÜRK SİGORTA PAZARI DÜNYANIN VE AVRUPANIN DİKKATİNDE
Türk sigorta sektörü, son yıllarda dünya sigorta devleri ile ciddi birleşmeler sağlamıştır. Özellikle Avrupa Birliği’ne tam adaylık hedefinin gerçekleşmesi için yoğun bir çalışma döneminde bulunan Türkiye sigorta sektöründe de uyum yasalarının tamamlanmasına azami katkı vermektedir.
Burada Türk sigorta sektörü şu özellikleri ile ön plana çıkıyor.
- Avrupalı sigorta şirketleri başka ülkelere gitmektense Türkiye'ye gelme konusunda hevesli.
- Türk sigorta sektörü uzun vadede istikrarlı bir piyasa.
- Büyüme fırsatları sunuyor.
- Avrupa'da üretkenlik oranı en yüksek.
- AB mevzuatına yakın bir mevzuatı var.
- Coğrafi olarak büyük avantaja sahip.
- Türkiye bu süreçten kârlı çıkacak.
KRİZ SİGORTAYI ETKİLEDİ ANCAK ERKEN TOPARLANIR
Elbette her sektörde olduğu gibi, sigorta sektörü de krizden etkilenmektedir. Bugün gelirlerinin azılmasına karşın şirketlerin taahhütlerinin yıllara yayılmış olmasından ötürü orta vadede toparlanma olacağını düşünmekteyiz. Ancak ABD’de geçtiğimiz yıl başlamış olan global krizin bazı büyük sigorta şirketlerini, bankacılık sektörünü olduğu gibi, tehdit ettiğini de unutmamak gerekiyor.
TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİ KOMŞU ÜLKELER İLE BAĞLANTILI YÜRÜTÜLMESİNDE FAYDA VAR
Türk sigorta sektörü gelişim için gerekli vizyona ve büyük bir potansiyele sahiptir; gelişen ekonomik sürece bağlı olarak büyümeye devam edecektir. Uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikalar toplumun gelir düzeyini yükseltmeyi hedeflemektedir. Dolayısıyla sektörün gelişimi için gerekli altyapının sağlanabileceği görülmektedir. Ancak gerekli yasal düzenlemenin bir an evvel uygulamaya konulması, sigorta şirketlerinin AB ülkeleri düzeyinde mali güce sahip olması, komşu ülkeler ve Türkiye Cumhuriyetler ile sağlıklı ilişkiler kurulması sonucunda güçlü iç pazar desteğini de sağladığında Türk sigorta sektörünün etkinliği daha da artacaktır.
TARIM ÜRÜNLERİNE SİGORTA DÖNEMİ BAŞLADI
Özellikle, bölgemizi de yakından ilgilendiren sigorta sektöründeki bazı yeni adımların da dikkate alınmasında fayda olduğunu düşünmekteyiz.
Devletin tarım ürünlerine doğrudan destekleme yerine sigorta sistemini getirmiş olması, önümüzdeki dönemde daha sık karşılaşacağımız bir durumdur.
Fındık ve çay ve benzeri ürünlerimizin sigortalanarak, don, kuraklık gibi zararların sigorta sektörü ile karşılanması çalışması başlatılmış bulunmaktadır.
Yine benzer şekilde ülkemizde yeni adım atılan ve altyapısı oluşturulan lisanslı ürün depoculuğu sisteminde de sigorta şirketleri önemli bir yer alacaktır.
SİGORTA MODERN DÜNYANIN GEREĞİDİR
Sözlerimin başında söylediğim gibi, sigorta yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu modern bir dünyanın, gelişmiş ve kalkınmış bir ülke ekonomisinin en temel argümanıdır.
Sigorta sisteminde toplanan pirimler, yine ciddi boyutta bir finansal güç yaratmakta, ve bu sermaya tekrar ekonomiye katılmaktadır.
YENİ DÜZENLEMELER İLE ODAMIZA KAYITLI 178 GERÇEK VE TÜZEL KİŞİ SİGORTA ACENTASI MEVCUTTUR
14.04.2008 tarihinde Sigortacılık mevzuatında yeni düzenlemeler oldu. Bu düzenlemelerin temel sebebi Türkiye’deki sigortacılık faaliyetlerinin daha düzenli hale getirmeyi sağlamaktır. Hazine müsteşarlığı, TOBB ve yerel odalarla bu faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Amaç sigorta faaliyeti gösteren acenteleri ve personeli kayıt altına almaktır.
Odamıza kayıtlı şu an itibariyle 178 gerçek ve tüzel kişi sigorta acentesi mevcuttur. Odamıza vasıfları uygun şirket ve gerçek kişi acenteler kaydedilmekte ve hazinenin aşamalı olarak onayına sunulmaktadır. Hazine Müşteşarlığı’nın onayından sonra sigorta faaliyetlerini gerçekleştirebilecek acenteler “uygunluk belgesi “ alarak faaliyetlerini yürütmektedir.
Tekrar 30. meslek komitem SİGORTA ACENTELERİ VE SİGORTA EKSPERLİK FAALİYETLERİ meslek gurubu ve üyelerim adına bu bilgilendirme fırsatından dolayı, teşekkür ediyor. Saygılar sunarım.