İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nı (TSO) ziyaret etti.

Yalçıntaş, beraberinde İTO meclis üyeleriyle birlikte Trabzon TSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ile Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy'u ziyaret ederek, odanın meclis toplantısında bir konuşma yaptı.

Trabzon ile İstanbul arasında çok önemli bağlar olduğunu ifade eden Yalçıntaş, ''Trabzon ile İstanbul bir çok alanda birbirine bağlıdır. Türkiye'nin batıya açılan kapısı İstanbul ise doğuya ve Kafkaslara açılan kapısı da Trabzon'dur'' dedi.

Hacısalihoğlu, Trabzon TSO'un bölge açısından çok önemli olduğunu, İTO ile ilişkilerin her zaman sağlam temellere dayandığını belirtti.

Ali Osman Ulusoy ise İstanbul Ticaret Odası ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nın ağabey, kardeş odalar olduğunu vurguladı.

Konuşmalardan sonra Yalçıntaş ve Hacısalihoğlu, ziyaretin anısına birbirlerine çeşitli hediyeler verdi.

VALİLİK ZİYARETİ

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, iş adamları olarak Türkiye'de kapsamlı bir yargı reformunun şart olduğunu gördüklerini belirterek, ''Hızlı ve doğru işleyen, herkese eşit mesafede duran, kişilerin, bireylerin, kurumların haklarını ve özgürlüklerini teminat altına alan bir adalet, sadece yurt içinde değil tüm dünyada bizlerin en büyük güvencesidir'' dedi.
 
Murat Yalçıntaş, beraberindeki bazı İTO yetkilileri ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacisalihoğlu ile Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ı makamında ziyaret etti.

TRABZONLU ŞEHİT ANISINA İTO OKUL YAPTIRMA PROTOKOLÜNÜ İMZALADI
 
Yalçıntaş, yaptığı konuşmada, İTO üyesi olarak yaklaşık 50 iş adamı ile Trabzon'da olduklarını belirterek, ziyaretlerinin bir amacının İstanbul ile Trabzon arasındaki ekonomik bağları geliştirip güçlendirmek olduğunu söyledi.

Ayrıca İTO olarak yürüttükleri bir proje kapsamında şehitlerin adını yaşatmak için, onların doğduğu ilçe ya da köylere ve şehitlerin adına ilköğretim okulları yapacaklarını belirten Yalçıntaş, ''Böylece hem o şehidimizin ismi kendi memleketinde yaşayacak hem de o okuldan yetişen evlatlarımız bu vatana hangi bedellerle sahip olunduğunu, vatanın ne demek olduğunu, kıymetinin ne olduğunu daha da iyi anlayacaklar'' dedi.

Yalçıntaş, bu bağlamda Trabzon'un Araklı ilçesinde de Araklı İTO Şehit Er Zeki Ayvenli İlköğretim Okulu'nun yapımı için protokol imzalayacaklarını anlattı.

Türk tarihinin temel taşı olan şehirlerden biri olan Trabzon'un Türkiye ekonomisinin doğuya, Kafkaslara ve İran'a açılan kapısı olduğuna, İstanbul'un ise batıya, Avrupa'ya açılan kapısı olduğuna işaret eden Yalçıntaş, İstanbullu ve Trabzonlu iş adamlarının birlikte çalışmasına son derece önem verdiklerini kaydetti.

TTSO Başkanı Hacısalihoğlu ile de önemli projeler yürüttüklerini belirten Yalçıntaş, ''İTO olarak Trabzon'da TTSO ile beraber yaptığımız birçok çalışma var. Bunlardan bir tanesi Trabzon Dünya Ticaret Merkezi. Ayrıca yaptırdığımız bir otel işletmeye alındı. Şu anda da inşaatı devam eden büyük bir alışveriş merkezi var. Bu alışveriş merkezi Mayıs ve Haziran sonunda tamamlandığında sırada ne var diye bakacağız'' diye konuştu.

İTO BAŞKANI MURAT YALÇINTAŞ’IN TTSO’DAKİ KONUŞMASI

İTO Başkanı Murat Yalçıntaş TTSO’da yaptığı konuşması şöyle:

“Sayın Başkanlar,
Ticaret ve Sanayi Odamızın, Borsamızın Kıymetli Üyeleri,
Saygıdeğer Trabzonlu İşadamları
Sizleri şahsım ve İstanbul Ticaret Odası adına en kalbi duygularla selamlıyorum. Bizleri büyük bir sıcaklık ve dostlukla karşılayan Trabzon iş âlemine, Sayın Başkanlarımız nezdinde şükranlarımı sunuyorum.

Karadeniz'in belkemiği Trabzon ile İstanbul arasında çok önemli bağlar vardır:
Bu bağın birincisi, Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanır. Osmanlı'nın bir imparatorluk olmasının yolu nasıl 1453'te İstanbul'u fethetmekten geçmişse, bu İmparatorluğu tescil edip yedi cihana yaymasının başlangıcı da Trabzon'dan geçmiştir. Bu önemli başlangıç, Trabzon'un fethi olmuştur (1461).

İSTANBUL BATIYA, TRABZON DOĞU’YA AÇILAN TÜRKİYE'NİN PENCERESİDİR

İkincisi: İstanbul, Türkiye'nin Avrupa'ya, Batı'ya açılan kapısı  ise, Trabzon da Asya'ya Doğu'ya, Kafkasya'ya açılan penceresidir.

Üçüncüsü: Daha da önemlisi İstanbul'da ticaretin öncü isimleri, Karadenizliler, Trabzonlulardır. Dolayısıyla İstanbul'un ticari ve ekonomik gelişmede kat ettiği büyük mesafeyi, İstanbul'daki Karadeniz'e, Karadeniz ve Trabzon insanının girişimci ve pratik zekasına borçluyuz.

İTO VE TTSO ARASINDA İLİŞKİNİN TARİHİ KÖKLERİ VAR

Ancak, İTO ile Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası arasındaki ilişki de çok eski ve derindir. Biz Türkiye'nin ilk ticaret odası olarak 1882'de faaliyete başladığımızda, üç yıllık bir rapor hazırladık. 1882-1885 yılları arasını kapsayan bu raporda yer alan önemli icraatlarımızdan biri de, Trabzon ile ilgilidir.

Çünkü İTO olarak biz, o tarihte, Osmanlı hükümeti nezdinde özellikle Trabzon ile Erzurum arasında ticaretin geliştirilmesi ve buradan tüm bölgeye yayılması için gerekli çalışmaların, ulaşım başta olmak üzere yapılmasını istedik. İran'a nakledilecek malların Trabzon'da depolanması için bir "emtia deposunun tesis ve inşası" için gerekli emirlerin verilmesini talep ettik.

Yine biz 16 Kasım 1882'de hükümete sunduğumuz bir raporda, Anadolu'nun muhtelif yerlerinde ticaretin geliştirilmesi için odalar açılmasını istedik. Bu iller arasında (Konya, Adana, Ankara, Edirne, Erzurum ve Bursa'nın yanı sıra) Karadeniz'de de Trabzon bulunuyordu. Bu taleplerimiz hemen yankı buldu (1884) ve Trabzon'un da dahil olduğu bu odalar, açılmaya başlandı.

Yine Trabzonlu tüccarların karşılaştığı ve bize bildirdikleri sorunların çözümü için hükümet nezdinde girişimlerde bulunduk. Bu sorunlar, özellikle İran gümrüğünde karşılaşılan sıkıntılar üzerinde yoğunlaşıyordu.

Değerli Arkadaşlar, özetle şunu söylemek istiyorum: İstanbul Ticaret Odası ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nın kuruluş yıllarından itibaren başlayan bir kader birliği ve işbirliği tarihi vardır. Biz bunun bilincindeyiz.
Sadece benim başkanlığım döneminde Trabzon'a yapılan yatırım ve ziyaretlerin sayısını sizler biliyorsunuz. Trabzon Dünya Ticaret Merkezi bünyesinde yaptığımız otel ve alışveriş merkezleri neredeyse açılışa hazır.

Şimdi iki il arasındaki işbirliğini bir başka alana, eğitim alanına kaydırıyoruz. Bugün bu amaçla Trabzon'da bulunuyoruz. Bugün Şehit Er Zeki Ayvenli adına Araklı’da inşa edeceğimiz ilköğretim okulunun protokolünü imzaladık. İnşallah, Zeki kardeşimizin adını taşıyan bu okul ile şehitlerimiz ölümsüzleşecek. Bu vatan için canını hiç düşünmeden feda edenleri düşündüğümüzü, biz de gösterme fırsatı bulacağız.

Ben bu vesileyle şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Herkesin de şunu iyi bilmesini istiyorum: Onlar boşuna ölmediler. Onlar, bu bayrak dalgalansın diye, biz burada huzur içinde yaşayalım diye canlarını feda ettiler. Onun için bu biz onlara çok şey borçluyuz. İnşallah 13 şehide 13 okul projesiyle bu borcumuzu biraz da olsun ödemiş oluruz.

Değerli Arkadaşlar,
Bu kısa konuşmamda genel konulara değinmek niyetinde değildim. Ama, çok kısa olarak şunu da vurgulamak istiyorum:

DÜNYA KÜRESELLEŞMESİNE RAĞMEN İKİLİ İLİŞKİLER HALA ÖNEMLİDİR

Küreselleşen bir dünyada, küresel bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Dünyanın en uzak köşeleri, bilgisayarımızın ekranında. Ve ne yazık ki, dünyanın bu en uzak ülkelerinde olan her şey bizi de derinden etkiliyor. Son küresel finans krizinin etkilerini hepiniz biliyorsunuz.

Ama küresel dünyada öneminden kaybetmeyen tek şey var: Onu da şöyle özetleyebiliriz: Dünyamız ne kadar globalleşirse globalleşsin, ikili ilişkilerin önemi hiçbir zaman azalmayacaktır. Çünkü ticaretin temelinde güven unsuru yattıkça,bu güvenin tesis edilebilmesi için ikili ilişkiler var olacaktır.

Bu sebeple İTO olarak ülkemizdeki tüm işadamlarımızla, tüccarlarımızla ve sektör temsilcilerimizle tanışarak ikili ilişkiler geliştirmenin ve bu ülkeyi hep birlikte daha ileriye götürmenin üzerimize bir borç olduğunu düşünüyoruz.

Kıymetli Arkadaşlar,
Türkiye’nin ekonomik ve ticari anlamda ortaya koyduğu değerin neredeyse yarısını İstanbul üretiyor. Bu özelliğimiz maalesef hiç de övünülecek bir özellik değildir. Neden?

TRABZON’UN ZENGİNLEŞMESİ ÜLKEMİZİN ZENGİNLEŞMESİNİ SAĞLAYACAK

Çünkü Türkiye’nin refah düzeyini yükseltmesi için İstanbul’a düşen yükün paylaştırılması gerekiyor. En azından 10-15 ilimizin İstanbul'a yakın bir büyüklüğe ulaşması gerekiyor.  Bana göre bu illerin başında, Trabzon geliyor. Trabzon, bizim bu yükümüzü paylaşacak çok önemli bir şehrimizdir.

Çünkü Trabzon’un coğrafi konumuyla ve bunun doğurduğu stratejik değerle büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir. Trabzon, son dönemde dünya dengelerinde önemli bir yer alan Orta Asya ve Kafkaslara açılan kapımızdır.

Coğrafi konumu, ekonomik değere dönüştürecek en önemli sektör lojistik ve taşımacılıktır. Özellikle Trabzon limanı burada kilit bir rol üstlenmektedir. Lojistik sektörünün Trabzon limanı üzerinden oluşturacağı istihdam, katma değer ve çarpan etkisi, Trabzon ekonomisini ateşleyecektir.

Lojistik yanında hayvancılık ve tarıma dayalı sanayi de Trabzon’un yerel ekonomisi için önemli birer faktör olarak öne çıkmaktadır. Bunlarla birlikte Trabzon’un geleceğinde turizmin de önemli yeri olacaktır, olmalıdır (Sümela ve Kızlar Manastırı, Uzungöl).

Sayın Başkan,
Değerli Arkadaşlar,
Ekonomilerimiz turizmle, imalatla, sanayiyle büyüdüğü kadar ticaretle de büyüyor. Birçoğunuz zaten Odamız üyeleri ile ticari ilişki içindesiniz. Ama bu ilişkilerin daha da arttırılması ve üyelerimiz arasındaki ticaret hacminin çok daha yukarılara çıkarılması gerekiyor. Bugünkü ziyaretimizin, aynı zamanda, bu amaca büyük hizmet etmesini diliyorum.

Zaten biliyorsunuz, ama bir kez daha vurgulamak istiyorum: İstanbul Ticaret Odası, bütün gücüyle, birikimiyle, deneyimiyle Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası'nın yanındadır. Her türlü işbirliğine açıktır.

YALÇINTAŞ, TRABZON TÜRKÜSÜ İLE TRABZON’A VEDA ETTİ

Bu organizasyon vesilesi ile burada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade ediyorum. Bize gösterdiğiniz yakın alakadan dolayı teşekkür ediyorum. Emin olun, şimdi biz buradan ayrılırken, o meşhur "Oy Trabzon" türküsünün mısralarını söyleyip yürekten yaşayacağız:

"Oy Trabzon, senden (şimdi) ayrılacağım
Sen aklıma gelende düşüp bayılacağım."

Efendim, ben bu duygular içinde sözlerimi bitirirken, bir kez daha hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyor, her şey için şükranlarımı sunuyorum.”