İnanınız; Fred Rutten, Trabzonspor ile eşleştikleri için memnuniyetini dile getirdiğinde bile karşısında, üstelik deplasmanda özellikle ilk yarım saatlik bölümde bu kadar kolay rakip bulacağını düşünmemiş, onbire bir, yani PSV Takımı'nın karşısında bir Olcan'ın olabileceğini hesap edememiştir.
Oyunun gidişatına karşı rakibin durumuna göre kafasındaki planlar arasında bu seçenek eminiz ki yoktu. Olsa neden 2 farklı skoru yakaladıktan sonra, artırmak için çaba sarfetmek yerine, orta alanda top çevirirken nereden çıktıysa Olcan’ın çaldığı topla gidişine, savunmasını ipe dizişine, kalecisini karşısında gördüğünde çok usta bir vuruşla golü atmasına önlem almaz mıydı?
İlk yarının bu çok basit özetine şu ayrıntıyı da ekleyelim ki, Trabzonspor’a haksızlık etmeyelim: Yine ve tek başına Olcan’ın daha sahada pek çok kimsenin maça tam anlamıyla konsantre olamadığını düşündüğümüz anlarda ürettiği pozisyonda Burak’ın vuruşunu Isaksson’un çıkarması, maçın seyrini değiştirmiştir diye düşünüyoruz.
Hedefleri büyük olan (!) ama oyunda olmayan Colman’ın sahada da bulunmasının gereksizliğinin zorunlu olması sonucu Alanzinholu Trabzonspor 2. yarıda oyuncu sayısını bir kişi artırdı. Bu durum bile oyunda etkisini açıkça gösterdi. Toparlandı takım, oyun uzunca süre rakip ceza alanına yakın bölgede oynandı. Eşitlik şansı da yakalandı ama Burak birinde Isaksson engeline takıldı. Bir diğerinde egoist davrandı.
Son 20 dakikada Henrique takviyesi yapsa da, yorulan Olcan’ın saklanmaya başlamasıyla Trabzonspor’un temposu dü∫tü. Bu durum, rövan∫ için avantajlı skora sahip olan PSV’nin i∫ine geldi ve bu kez çok daha dikkatli top çevirerek maçı tamamladı.
(Fanatik)