Futbolda şike arayanlar biraz da basketbola baksın. Beko Basketbol  Ligi Sırp mafyasının elinde. Elinde çok büyük oyuncu potansiyeli olan menajer Misko Raznatoviç sayesinde ligde her türlü ayak oyunları oynanıyor.

Nasıl mı?

Misko’nun aralarında koçların da bulunduğu ligde G.Saray’dan Antalya’ya kadar birçok takımda oyuncusu var. Bunları istediği gibi yönlendirebiliyor ve sonuçlarda etkili oluyor. Hatta hakemleri bile etkisi altına aldığı söyleniyor.  Örnek mi;

Sizce düşme hattında bulunan Antalya’nın Galatasaray’ı yenmesi normal bir sonuç mu. O Galatasaray, Antalya’dan daha iyi bir kadroya sahip olduğu söylenen Trabzonspor’u Hayri Gür Salonu’nda 18 sayı farkla yeniyor evinde Antalya’dan 10 sayı fark yiyor. Bu çok normal  bir sonuç mu?

Ayrıca Trabzonspor’un daha önceki Banvit maçında skandal derecede yaşanan hakem hataları olayın diğer boyutunu ortaya koyuyor. Hatalardan fazlasıyla canı yanan Trabzonspor Basketbol Kulübü’nün açıklamaları federasyon tarafından dikkate alınmalı.

Dışarıdan büyük darbe yiyen ve büyük haksızlıklara uğrayan basketbol kulübü içeriden gerek yönetimden ve gerekse camiasından yeterli desteği görmüyor. Yeri geldiğinde kimse mangalda kül bırakmıyor. Yöneticiler her fırsatta büyüklükten söz ediyor. Bir kaç bireysel sporcuyu bünyesine katıp yarıştırmakla büyük kulüp olunmaz.  Kabul etseniz de etmeseniz de bir Fenerbahçe gerçeği var. Sadece futbol takımı değil, her alanda  zirvedeler.. Basketbol, voleybol, yüzme, kürek, tenis v.s Bayan erkek birçok takımı var.  Geçen sezon 30 branşta kupa aldılar. Sen de iki boksör, iki güreşçi, iki atlet, bir hentbol takımı ile büyük kulübüm diyorsun.  Yok böyle bir şey..

Maalesef takım düşme hattında, gitti gidiyor. Çok iyi bir kadrosu yok belli. Sezon içerisinde büyük erozyona uğradı. Üç kez antrenör değişikliğine gitti.

Trabzon  basketbolu sevdi, ilgi her geçen gün artıyor. All Starr gibi büyük bir organizasyonun Trabzon’da yapılmış olması bunu gösteriyor.

Gençlik Olimpiyatları öncesi Trabzon’da 7 bin 500 kişilik bir salon yapıldı. Bu çok önemli. 20-25 bin üniversiteli gençlik var. Tüm bunlara karşın takım kendi haline terk edilmiş.  Yönetim Zokora’ya verilen 10 milyon euronun yarısı basketbol takımı için harcanmış olsaydı, Trabzonspor bu sıkıntıları yaşıyor olmayacaktı.  Ve bugün hala iki sezon öncesinin ödemeleri yapılıyorsa bu da yönetim ayıbıdır. Trabzonspor büyük kulüpse, bu ayıbı temizlemelidir.

Bitime 7 haftalık bir süre kaldı, Trabzonspor’un Anadolu Efes maçı hariç güçlü takımlarla karşılaştı. Ligde tutunabilmesi için 3 galibiyetin yeterli olacağı söyleniyor. O güce de sahip..

 Özellikle koç Halil Üner  takıma bir kimlik kazandırdığı görülüyor. Seneye de iyi takviyelerle zirveye oynayacak bir takım kurulabilir. Bu takım düşerse bir daha çıkması mümkün değil. O nedenle başta yönetim olmak üzere, tüm camia sahip çıkmalı. Sadece futbol takımı değil, Trabzonspor mücadele ettiği tüm branşlarda başarılı olmak gibi bir zorunluluğu var. Trabzonspor’a yakışan da budur. Büyüklük de böyle olur.  Aksi anlayışla hiçbir yere varılamaz.