Trabzonspor Kulübü'nün şike sürecinde takip edeceği tutumların belirlenmesi için geçtiğimiz günlerde şehrine ve camianın önde gelenlerinin katılımı ile Mehmet Ali Yılmaz yapılan toplantının sonuç bildirisi açıklandı.
Trabzonspor Kulübü'nün şike sürecinde takip edeceği tutumların belirlenmesi için geçtiğimiz günlerde şehrine ve camianın önde gelenlerinin katılımı ile Mehmet Ali Yılmaz yapılan toplantının sonuç bildirisi açıklandı. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun da altına imza attığı bildiride, kulüpçe yapılacak her türlü hamlenin içerisinde olunacağına vurgu yapıldı.
Trabzonspor Kulübü Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak ve Kulüp Avukatı Nusret Yılmaz, Ziyabey Tesisleri'nde düzenledikleri basın toplantısıyla bildiriyi kamuoyu ile paylaştı. Yılmaz'ın okuduğu aralarında Trabzon Belediyesi, Kulüp Divan Başkanlık Kurulu'nun da aralarında bulunduğu kurum ve kuruluş ile siyasi parti temselcisinin imzası bulunan bildiride, "Trabzonspor Kulübünün 3 Temmuz tarihinde başlayan şike süreci içerisinde uğradığı haksızlığın giderilmesi doğrultusunda yapılacak her türlü hamlenin içerisinde olacağımızı açıkça beyan ve taahhüt ederiz. Sportif başarıların sahada gösterilecek mücadele sırasında akıtılacak alın teriyle kazanılacağı inancında olan bizler, farklı yollarla elde edilecek kazanımların hiçbir değer taşımadığına yürekten inanıyoruz. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un saha içerisinde uğradığı haksızlıkların yüce adaletimizin konusu halinde gelmesi ve oluşturulan iddianamenin çarpıcılığı maalesef futbolun içerisinde diğer unsurlarca gerektiği gibi yorumlanamamış, ortadaki suçun faillerinin cezalandırılması yerine üstünün kapatılması yoluna gidilmiştir." denildi.
Ortada gerçek bir hak ihlali olduğu savunulan bildiri, şöyle devam etti:
"Bu nedenle adalet arayışı noktasında hukuksal zemin ve demokratik yöntemler doğrultusunda her türlü hamlenin sonuna kadar yapılmasına bizler de taraftarız. Trabzonspor'un elindeki şampiyonluğun farklı güçler tarafından gasp edilmesi hiç birimizin sessiz kalacağı bir durum değildir. Trabzonspor tüm siyesi partileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, kulübümüze gönül veren taraftarımız bu süreçte üzerine düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazırdır. Trabzonspor her zaman siyaset üstüdür ve hiçbir Trabzonlu siyasetçi bu büyük kulübe katkı yapma noktasında kendisini geride tutmayı aklının ucundan dahi geçirmedi, geçiremez de. Bu konuda karşılıklı olarak hep güven duygusu içerisinde olunmuştur. Elbetti ki, öncelikli olarak her zaman kulübümüz ön planda tutulmuştur. Bu günü kadar koruduğumuz sessizlik birileri tarafından yanlış anlaşılmış olabilir. Ancak bu sessizliğimiz sadece adaletin hukuki çerçevede tecelli etmesini beklemekten başka bir amaç taşımamaktadır. Gelinen noktada hukukun futbol ortamı içerisinde sekteye uğratılmaya çalışıldığı ve iyi niyetten uzak bir dizi yanlışların sıralandığı yönündeki tespitimiz bundan böyle tüm sivil inisiyatiflerin süreçte daha aktif rol oynaması gerektiği gerçeğini gözler önüne sermektedir. Bu görüşler ışığında tüm çabamız ve gücümüzle Trabzonspor kulübünün yanında olduğumuzu Türk futbol kamuoyunca bilinmesini isteriz."
Kulüp Avukatı Yılmaz, Etik Kurulu'nun TFF yönetimine sunduğu raporda, 'Fenerbahçe ile Trabzonspor'un da ceza alacağının ifadelerinin yer aldığının iddia edildiği, böyle bir durumda atacakları adamın ne alacağı' şeklindeki soru üzerine süreci başından beri yakından tabip ettiklerini belirterek, "Her platforma ve zamanda adalete ve adaleti sağlayacak kurum ve kişileri güvenini belirtmiştir. Biz hala bu güveni muhafaza gayreti etme içerisindeyiz. Her ne kadar alınan sinyallere gere olayın gidişatı farklı yöne gitse de biz bu güven duygumuzu muhafaza etmeye çalışıyoruz. Ama camia ve kulüp olarak bu süreçte karşılaşılabileceklere karşı da atılacak adımlarla ilgili çalışmalarımız da var." dedi.
"İDDİALAR DOĞRU İSE AKILLARA BAZI SORULAR GELMEKTEDİR"
Yılmaz, şuanda da özellikle beyandan kaçınma gerekçelerinin söz konusu raporun henüz resmi olarak kendilerine ulaşmaması ve incelenmemesi olduğunu belirtti. Yılmaz, olayın duydukları ya da basındaki okudukları gibi olması halinde akıllarına hem hukuki hem de insani olarak bazı soruları akılları getirdiğini anlattı. Etik Kurulu'nun ilk raporunda 26 klasörde yaptığı incelemelerde Trabzonspor lehine bir suç unsuruna rastlanmadığına belirttiğine dikkat çeken Yılmaz, "Daha sonrasında iddianame ile incelenen 71 klasörün hiç birisinde Trabzonspor kulübü veya yöneticileri hakkında hiçbir suç unsuruna rastlanmamıştır. Öyleyse 26 klasörde bulunmaya hangi gerekçeye dayanarak kurullar Trabzonspor kulübünün her hangi bir maça ilişkin teşvik teşebbüsünde bulunduğuna dair kuvvetli şüphe vardır diye yazacaktır?" diye sordu.
Sürecin Türkiye'nin iç meselesi olarak burada çözülmesinden yana olduklarının altını çizen avukat Yılmaz, aksi taktirde ise UEFA ve FIFA nezdinde de gerekli yollara başvuracaklarını sözlerine ekledi.