Teknik Direktörümüz Şenol Güneş geride bıraktığımız sezonun ardından Medya Merkezimiz aracılığıyla açıklamalarda bulundu.Trabzonspor’un bu sezon birçok kategoride en fazla müsabaka oynayan takımların başında geldiğine dikkat çeken Güneş, “Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, Spor Toto Süper Lig, Ziraat Türkiye Kupası ve milli maçlar düşünüldüğünde oyuncularımızın nasıl yoğun bir dönem geçirdikleri açıkça görülüyor. Bu süreçte ülkemizi Avrupa’da başarıyla temsil ettiğimizi düşünüyoruz. Ligde ve kupada ise maalesef hedeflerimize ulaşamadık. Yine de sebepleri ne olursa olsun Trabzonspor’un daha güzel futbol oynayarak, iyi sonuçlar alması gerekliydi. Ancak maalesef bunu başaramadık, bu nedenle de üzgünüz” diye konuştu.

Bugün Bordo-Mavili futbolcuların dünden daha fazla sevgiye ve desteğe ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan tecrübeli teknik adam şöyle devam etti: “Bugün onları sahiplenme günüdür. Trabzonspor büyük taraftarını temsil eden bir kulüptür. Kentimizin, takımımızın sembolü, camiamızın geleceği değerli taraftarlarımızdır. O nedenle şiddete başvurmadan, doğru davranışlar sunarak, Fair-Play anlayışı çerçevesinde davranmalı, diğer takımlara örnek tavırlar sergilemeliyiz. Birlikteliğimizi tam anlamıyla sergilemeli, kişisel hesap yapmadan kulübümüzü kucaklamalı, içimizdeki yanlışlara izin vermemeliyiz. Makul, ilkeli ve prensipli olmalıyız. Kendi gerçeğimizle yüzleşerek, özeleştirimizi yapmalıyız. Daha iyi bir Trabzonspor yaratabilmek için dersler çıkartmalıyız. Saha içinde de saha dışında da sonuçta ne olursa olsun sağduyulu davranmalıyız. Haklı iken haksız duruma düşmemeliyiz. Bugüne kadar sevgisini, desteğini esirgemeyen değerli taraftarlarımızın bundan sonra da bu desteği arttırarak devam ettirmesini arzu ediyorum. Elbette üzgünüz, kızgınız, moralimiz bozuldu. İstemediğimiz durumlar ortaya çıktı ama bugün daha fazla ilgiye, desteğe ve sevgiye ihtiyaç var. Bugün sahiplenme günüdür. Hiç bir zaman Trabzonspor'u temsil ettiğimizi unutmayalım. Ne yazık ki şu anda birlikteliğimizi tam anlamıyla sağlayabilmiş değiliz. Kişisel hesapları kulüp ve takım üzerinden görme alışkanlığından herkes vazgeçmeli. Böyle davranırsak ağacı değil, ormanı yakıyoruz. Mevcut düşünce yapısını mutlaka değiştirmeliyiz. Zira insanı ayakta tutan temel unsur kas ve iskelet sistemi değil,  ilke ve prensipleridir"

Adaletin olmadığı yerde herkesin suçlu sayılabileceğine de işaret eden Teknik Direktörümüz, sözlerine su şekilde devam etti: "Kişisel olaylarda toplumu harekete geçiren en önemli faktörlerden birinin tahrik olduğu unutulmamalıdır. Maalesef ülkemizde sorunlar irdelenmiyor. Temeline inilmeyince de şiddet körükleniyor. Şiddetin sonuçlarını konuşuyoruz ama sebeplerini tartışıp çözüme kavuşturulması için çalışmıyoruz. Kulüp olarak hakkımızı demokratik yöntemlerle ve hukuksal çerçevede aramalıyız. Mutlaka kendi gerçeğimizle yüzleşeceğiz. Özeleştirimizi yapacağız. Çünkü hepimiz daha iyi bir Trabzonspor istiyoruz. Taraftarlarımızdan sebepleri ne olursa olsun sağduyulu ve doğru işler yapmalarını bekliyorum. Bazı çevrelerin bilinçli olarak taraftarlarımızın üzerine geldiklerini biliyoruz. Sadece futbolda değil, her alanda kentimizi kötülemek isteyenlere izin vermeyelim. Her ortamda Trabzon'a ve Trabzonspor'a sahip çıkalım"

Başkan Sadri Şener'in Trabzonspor'un başarısı için gecesini gündüzüne katarak çalıştığına da işaret eden Güneş, "Her şeyini Trabzonspor'a veren Başkanımıza saygım, sevgim ve desteğim dün de vardı bugün de var, olmaya devam ediyor, yarın da aynısı olacak. Bizim aramızda hiç bir zaman sorun olmaz. Futbol kulüplerinde başkanın yeri ayrı teknik adamın yeri ayrıdır.  Trabzonspor'un daha iyiye taşınması adına fikir ayrılığımız olabilir ama son sözü yönetimimiz ve Başkanımız söyler. Yönetim kurulumuz teknik heyetin üzerindedir. Başkan'ın konuşması da, çalışması da daha iyi bir Trabzonspor içindir" diye konuştu.

Trabzonspor için kendisine yapılan eleştirilere saygı duyduğunu yorumlayan Güneş, "Çalışma düzeni içerisinde hiç bir zaman herhangi bir yetki beklentim olmadı, olmaz da. Bunu söylerken, elbette etkili olmak, düşüncelerimi hayata geçirmek isterim. Trabzonspor için daha iyi olması adına benim içinde ya da dışında olmam da önemli değil. Bugün ben varım, yarın başka biri olabilir. İlkeleri ve uygulamaları kulüp adına doğru koyamadığımızda sorunlar olabilir. Hiç kimse de sürekli görevde kalamaz. Değişikliklerle de kurumlar çökmez. Hatta belki daha iyi olur ve bunun için değişimler yapılır. Sorunlar vardır. Hepsi çözülür. Yeter ki arada, iyi niyet, samimiyet, güven, işin üstesinden gelebilecek enerji ve sağlık olsun. Ben şu anda, kendi adıma o enerjiyi ve sağlığı taşıdığımı hissetmiyorum. Bu durumumun kimseyle ilgisi yok" ifadelerini kullandı.