Kulübümüzün eski futbolcularından İbrahima Yattara medya aracılığıyla yaptığı açıklamalarda Başkanımız Sadri Şener, Asbaşkanımız Nevzat Şakar ve Teknik Direktörümüz Şenol Güneş’e bir çoğu gerçek dışı beyanlara dayalı haddini aşan sözde eleştirilerde bulunmuş, gerçek kimliğini de bu şekilde kamuoyuna bir kez göstermiştir.
Trabzonspor’u tanıyanlar çok iyi bilmektedir ki Yattara Belçika’dan transfer olduktan sonra gerek maddi gerekse de manevi anlamda büyük bir değer kazanmış ve bu, tamamen kulübümüzün kendisine sunmuş olduğu olanaklarla olmuştur.
Geçmişini bu şekilde unutup, her zaman kazandığı kapıya fütursuzca laf söyleyebilen bu zihniyetin neden Trabzonspor’dan uzaklaştığı da herhalde bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır.
Yattara etrafa saldıracağına özellikle son dönemde kazandığı rakamları ne kadar hak edip etmediğini kendisine sormalıdır.
Türkiye’yi dünya üçüncüsü yapan ve gerek sporculuk gerekse de teknik adamlık kariyeri boyunca sayısız kupa kazanan Teknik Direktörümüz Şenol Güneş’e futbol anlamında söz söyleme cesareti göstermesi de Yattara’nın nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu göstermektedir.
Son olarak ayrıldığı kulüple ve ülkeyle ilgili de benzer değerlendirmelerde bulunması Yattara’nın özeleştiri kavramına lügatinde yer vermediğinin en çarpıcı ispatıdır. Çok açık görülmektedir ki; kendi deyimiyle bu ülkede de mevkisinde üçüncü oyuncu konumuna düşen Yattara’nın artık başkalarına suç bulacağına biraz da kendisini sorgulamasının zamanı gelmiş hatta geçmektedir.
Dileriz ki Yattara, aynı tutarsız yaklaşımını yeni sözleşme imzaladığı kulübüne karşı göstermez ve ağzından çok futboluyla konuşma yolunu tercih eder.