Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım Fenerbahçe Genel Kurulu'nda bazı açıklamalar yapmıştı ve bu açıklamaların tepkileri çok sert olmuştu. Bu konuşmada geçen en önemli konu ise tartışma yaratan "Havuz" olmuştu. Aziz Yıldırım ekonomik anlamda küçük ölçekli olan Anadolu kulüplerini eğer yanında olmazlarsa naklen yayın havuzunu dağıtıp onları mali açıdan sıkıntıya sokmakla tehdit etmişti. Peki bu tehdidin içi dolu muydu? Aziz Yıldırım gerçekten de "kendisinin kurduğunu" iddia ettiği havuzu yıkacak kadar gözünü kararttı mı?
Öncelikle "havuz sistemi" dünya futbolunda özellikle 1980'li yıllardan sonra uygulanmaya başlanmış bir uygulamadır. Bu sistemin Türkiye'de uygulanmaya başlaması ise çok daha sonraları oldu. Şifreli televizyon kanallarının yayına başlamasıyla gündeme gelen havuz sistemi ilk başta uygulamaya konulamadı. Çünkü futbol kulüplerinin diğer televizyon kanallarıyla devam eden naklen yayın anlaşmaları vardı. 1994 yılında yayın hayatına başlayan şifreli kanal Cine 5 bu gecikme sebebiyle "havuz sistemi" bünyesinde ilk canlı yayınladığı sezona 1996 yılında başladı.
Aziz Yıldırım'ın ve Fenerbahçelilerin iddiasına göre "havuz sistemini" Türkiye'ye Aziz Yıldırım kazandırmıştı. Oysa bu sisteme Türk futbolu geçiş yaptığı sırada Aziz Yıldırım, Fenerbahçe başkanı değildi. Dominant bir başkan olan Ali Şen'in yönetiminde etkisiz bir yönetici olan Aziz Yıldırım nasıl olmuş da "havuz sisteminin" mimarı olabilmiştir anlamak mümkün değil?
Biraz da, "Fenerbahçe tek başına "havuz sistemi" denilen birlikten çekilebilir mi?" sorusuna cevap arayalım. Bu konuda TFF talimatnamesi son derece açıktır. Bir kulübün havuzdan çıkma tercihi yapması mümkün değildir. Naklen yayın tasarrufu tamamen TFF'ye aittir. TFF talimatnamesinde gerekli düzenlemeler yapılmadan Fenerbahçe'nin "biz çıkıyoruz" demesi imkansızdır. Eğer böyle bir şey talimatname değiştirilmeden gerçekleştirilirse -normal şartlar altında- Fenerbahçe'ye ağır yaptırımlar uygulanabilir. Fenerbahçe kulübünün Trabzon kökenli yöneticisi Ömer Temelli'nin dediği gibi "Seneye maçları FB Tv yayınlanacak" açıklaması tamamen dayanaksız, hukuksuz bir beyandır.
Fenerbahçe'nin önümüzdeki yıl alacağı naklen yayın gelirlerin 40 milyon lirasının temlik olarak Haziran ayında Denizbank'a verildiğini düşünecek olursak "havuzdan çıkarız" tehdidinin dayanaksız,temelsiz ve asılsız olduğu söylenebilir.