Her akşam koltuğa gömülüp elimizdeki kumandayla TV’ye dalıp gitmek günün bütün yorgunluklarını unutturuyor değil mi?

    Doğrusu olağanüstü bir icat.

    Dünyanın bir ucunda,denizin dibinde,uzayda ve hatta yer altında birileri bir şey yapıyor ve biz evimizin salonunda bunları rahat rahat izliyoruz.

    Veya,

    Arabalar..

    Günümüzde bir yerden bir yere gitmek için kullandığımız teknolojik bir harika değil mi? Zor gittiğimiz yerleri yakın eden,uzaklardaki dostlarımızı bize yakınlaştırıp özlem gideren,ekonomik açıdan yararları tartışma getirmeyen,sırtımızdaki yükü taşımaktan biizi kurtaran ve bize zaman kazandıran..

     Ve ya,

     İki ülke arasındaki yolların uzunluğu bir yana,güvenlik açısından da sıkıntılı olan yol güzergahlarını yakın eden uçaklar….

     Sıralamaya devam edelim…

     İskoç’ya  asıllı bilim insanı Graham Bell telefonu,

     Alman Gutenberk matbaayı,

     Pascal hesap makinesini,

     İskoç’yalı Baird televizyonu,

     Benz Daimler otomobilleri,

     Ohain Jet uçağını…………..

     Bulmasaydı, icat etmeseydi,Şimdiki yaşamımız ne olur du?

     İşte bütün bunları YARATICILIKLARI olan bilim insanları yapmıştır.

     Dünyamızda her gçen gün şartlar değişiyor,zorlaşıyor,sorunlar çözüm arıyor!

     Bu sorunlara çözümü nasıl bulacağız?

     Tabiiki YARATICILIĞIMIZLA……

     Bizi öne çıkaracak,bizi farklı yapacak tek nokta ise YARATICILIK olacaktır.

     Yaratıcılık doğuştan gelen bir yetenek,bir maharet,bir beceri değildir.Biraz gayretle sonradan geliştirilmesi mümkün olan bir beceridir.

     Kişi önce şuna inanmalıdır.

     -Ben problem çözen,farklı düşünen bir yeteneğe sahibim……demelidir.

    Bazen düşünceleriyle,bazen davranışlarıyla biz de hayranlık uyandıran ve ya bize “BENİM AKLIMA NİYE BÖYLE BİR ŞEY GELMİYOR”dedirtebilen kişileri gözlemlemek ve o’nların yöntemlerini keşfetmektir.

     Bu kişiler,

     Meraklıdırlar,proplemleri araştırırlar,karşılarına çıkan her zorluğu fırsata dönüştürmesini bilen,kolay kolay pes etmeyen,kendilerine güvenen ve özgüveni olan kişilerdir.

     Ayrıca bu kişiler,

     Hızlı düşünerek bir anda bir çok fikri mantık süzgecinden geçirmesini bilen,kavram,düşünce ve sembolleri hayal gücünü kullanarak birbirleriyle ilişkilendirip yeni yaratıcı ve farklı sonuçlar alabilen kişilerdir.

     YARATICI DÜŞÜNME ‘yi 4 ana bölümde inceleyelim..

     1-Hazırlık dönemi (Bilgi toplama,problemi tanımaya çalışma)

     2-Kuluçka dönemi(Bilinçli bir şekilde düşünme,problemin ortaya çıkarılması)

     3-Aydınlanma dönemi(Ürün ve hizmetlerin ortaya çıkması)

     4-Gerçekleşme dönemi(Verilerin gerçeğe uygun olup,olmadığına bakma)

     Yılmak,pes etmek yok!

     Elbetteki hata yapmadan doğruyu bulmak mümkün değildir.Var olmayan düşüncelerin üretilmesi ,ortaya farklı bir şey koyma isteği,kimsenin göremediğini görme ….yaratıcılığın esaslarındandır.

     EDİSON bir parmağını yaptığı araştırmalarda kaybetmedi mi?

     Ve bize nasıl bir mesaj veriyordu?

     Diyordu ki….

     YARATICILIK %1 yetenekle,%99 alın teriyle olur,

     Gelişen ve küreselleşen dünyada bir yerlerde olmak ve ya bir yerlere gidebilmek için FARKLI olmak..

     FARKLI olabilmek için  de YARATICI olmak..kaçınılmaz bir gerçektir.

 Ünlü ressam Matisse”GÖRMEK YARATICILIĞIN BAŞLANGICIDIR” diyerek herkesi yaratıcılığa davet eder.

                                                                                   Fikret AŞÇIOĞLU

                                                                                      13/09/2012