Vali Kızılcık, "Türkiye Örnek Model Ülke Oldu"
ABD'de temaslarını sürdüren Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, IMF ve Dünya Bankası ziyaretinde, Türkiye’de yapılan reformlar ve uygulanan ekonomik program sonucunda Türk ekonomisinin krizlere karşı direncini artırdığını, böylece diğer ülkelere de örnek bir model olduğunu söyledi.
Trabzon Heyeti İMF ve Dünya Bankası'nda
ABD’nin başkenti Washington’da temaslarını sürdüren Trabzon heyeti , IMF ve Dünya Bankası temsilcileri ile görüşmelerde bulundu.
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık başkanlığındaki heyette Türkiye’nin Washington Ticaret Müşaviri Abdullah Köten, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kurtul Özel, DOKA Birim Başkanlığı, Trabzon ABİGEM Direktörlüğü ve TTSO yetkilileri yer aldı.
Uluslararası Para Fonu IMF’de Türkiye temsilcisi Ömer Yalvaç ile Dünya Bankası Danışmanı A. Müfit Arberk tarafından karşılanan heyete dünya ekonomisi ve Türkiye güncel ekonomik durumu özetlendi. Dünya Bankası’nın Türkiye masasında çalışan uzmanlar Gürcistanlı Robert ile Uruguaylı İsabel tarafından Türk ekonomisi hakkındaki son gelişmeler heyetle paylaşıldı, Türkiye ekonomisi üzerine yorumlar aktarıldı.
Türkiye 3.4 Büyüme Sağlayacak
Bilgilendirmede, dünya ekonomisinin sıkıntılı olduğu dile getirilirken gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere nazaran daha iyi konumda olduğu ifade edildi. Gelişmiş ülkelerin borçları ekonomik yapılarında bozulmalar yarattığı kaydedildi. Uzmanlar 2012 yılı sonunda ABD’nin 3,2 büyüyeceği, Avrupa’nın ise negatif büyüme göstereceği öngörüsünde bulundular. Türkiye’nin 3.4 büyüme sağlayacağı, Çin, Hindistan ve Brezilya ekonomilerin de büyümenin geçmişe oranla daha az olacağı vurgulandı. ABD’nin kredi derecelendirilmesinde düşme ihtimalinin bulunduğunu söylediler.
Ekonomi İyi Yönde
Dünya ekonomilerindeki bu olumsuz durumlardan sonra IMF’in çekiciliğinin arttığına vurgu yapılırken İMF ile program yürütülen ülkelerin sayısının artmakta olduğu aktarıldı. Uzmanlar bu kapsamda birçok ülke ile IMF programı yürütmek için görüşmelerde bulunulduğunu hatırlattılar. Türkiye’nin 5 milyar dolar IMF’e fon katkısında bulunacağını böylece dünya ekonomisindeki kriz ile savaşmakta sorumluluk üstleneceğine vurgu yapılan toplantıda Uzmanlar, Türkiye ekonomisinin genelde iyi yönde olduğuna dikkat çektiler.
Türkiye 2014 Yılından İtibaren IMF’in 24 Ülkeli İcra Direktörlüğü Masasında Yer Alacak
Türkiye’nin etkinliğinin IMF’de artacağını söyleyen Ömer Yalvaç, diğer ülkelerin programlarına destek çıkarak küresel istikrara katkıda bulunan bir ülke haline geldiğini vurguladı. Yalvaç, 2014 yılından itibaren Türkiye’nin IMF’in icra direktörlüğünde bulunacağını aktararak, “24 üyeli bu icra direktörlüğü masasında Türkiye’de oturacak” dedi.
Birçok ülkenin yakından izlendiği, bu ülkelere önerilerde bulunulduğu anımsatılarak Türkiye’nin çevresindeki ülkelerin ekonomilerine ilişkin önerilerde bulunulmasının bölgesel istikrara destek verdiği kaydedildi. IMF’in Türkiye Masası uzmanı Gürcü Robert ise 2012 yılında Türkiye’nin yüzde 3 büyüyeceğini söyledi. Cari açığın düşmesinin iyi bir gelişme olduğunu kaydeden Robert, “Türkiye için en önemli sorun cari açıktır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yerel yönetimlerin harcamalarını kontrol altına almasının iyi bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini belirten Robert, birçok ülkede merkezi hükümetlerin bu kontrolü sağlayamadığını bildirdi. Kamu harcamalarının miktarının önemli olmadığını, ancak bunun verimliliğinin çok önemsediklerinin altını çizdi. Türkiye ekonomisinin sürekli kriz ve kırılganlık baskısı altında olmasından kaynaklanan temkinli olmak prensibinin başarıyla devam etmesinin sırrının sorulması üzerine bu konuda da görüşlerini açıklayan uzmanlar, Türk ekonomisinin temel dört dayanağının güçlendirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Bir tecrübe ve deneyim kazanılmasını çok doğru bulduklarını kaydeden uzmanlar, Türkiye’de istikrarlı bir hükümetin olmasının karar alma mekanizmasını hızlandırdığını bunun da başarıyı getirdiğini ifade etti.
Uzmanlar, şöyle devam etti: “Enflasyon iki haneli rakamlardan tek haneye, şimdi de 3 olarak tespit edildi ve bununda yüksek olduğu ifade edilmektedir. Borç yönetimi daha iyi ve sağlıklı hale getirildi. Bugün gayri safi milli hasılanın yüzde 14’ü faize gidiyor. Bu eskiden yüzde 60-64’lerin üzerinde idi. Bankacılık sektörü 2001 krizinin ardından güçlendirildi. Bu güç ile de dolayısıyla yüzde 8 -9 büyüme oranları yakalanmıştır.”
Türkiye Krizi Aştı
Avrupa ekonomisinin kötü olmasının bu ülke ile ticaret yapan ülkeler için de olumsuz bir durum kötü olduğunu söyleyen uzmanlar, “Avrupa ile işiniz kötü ama yeni pazarlar, ciddi bir dinamizm getiriyor. Bittik tükendik derken birde bakıyorsunuz ki hiç bilinmedik bir ülkeye ihracat yapıyoruz. Krizlerde güven ve istikrarının çok önemli olduğunu gördük. Karar alma mekanizması Yunanistan için çok zor. Avrupa içinde bu böyle. Türkiye bunu aştı. Ayrıca Merkez bankasının bağımsızlığını koruyor olması da güzel” ifadelerini kullandılar.
Bölgesel Kalkınma Gündeme Alındı
Türkiye’nin Dünya Bankası temsilcisi M. Sefa Pamuksuz’un da eşlik ettiği toplantının ikinci bölümünde ise Dünya Bankasının Bölgesel Kalkınma konusundaki faaliyetleri anlatıldı.
Ayrıca, bölgesel kalkınma için IMF’nin sağlamış olduğu destekler ve olanaklar hakkında bilgilendirme yapıldı. Brezilya’nin Sao Palo şehrinde Dünya Bankası tarafından yürütülen kalkınma projesi hakkındaki deneyim paylaşıldı. Dünya Bankasının Türkiye’nin destek stratejisi hakkında sunum yapıldı. Sunumu Dünya Bankası Uzmanı Ina-Marlena Ruthenberg yaptı.
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ta IMF’ye ilk Dünya Bankasına da ikinci kez geldiğini belirterek yaptığı konuşmada Türkiye’de yapılan reformlar ve uygulanan ekonomik program sonucunda Türk ekonomisinin krizlere karşı direncini artırdığını böylece diğer ülkelere de örnek bir model olduğunu söyledi.
TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu da, "Türkiye ekonomisinde sürekli kırılganlık bulunmasına rağmen son dönemde komunun ve özel sektörün temkinli olması direnci artırmıştır" dedi.