Doğu Karadeniz Bölgesine bulunan Su Değirmenlerinin bir çoğu artık kullanılmıyor. Teknolojiye yenik düşmesine rağmen tarihe tanıklık eden değirmenlerin korumaya alınması isteniyor.
Su değirmenleri çok sık olmasa da vatandaşlar tarafından mısır öğütmede kullanılıyor. Tarihe şahitlik eden su değirmenleri, insanın toprağa bağlandığı ve ilk ziraat faaliyetlerini yapmaya başladığı devirlerde kullanılmaya başlanmış. İki yassı taş arasında ezilen mısır, buğday gibi ürünlerden un elde etmeyi başaran insanlar, teknolojinin gelişmesi ve un elde etmek için başka yöntemler kullanılmaya başlanması ile su değirmenlerini terk etmeye başladı. Doğu Karadeniz’de özellikle mısır öğütmede kullanılan su değirmenleri, mısır üretimi ve kullanımının azalması ile adeta kaderine terk edildi.
Eskiden tarlada üretilen mısırdan su değirmenlerde öğüterek un elde edildiğini, günümüzde ise yaygınlaşan şehir hayatı ile hazır un kullanımının yaygınlaştığını dile getiren vatandaşlar, “Yaylalarda ve köylerde yaşamın yoğun olduğu dönemlerde dedelerimiz bahçede ürettiği mısırı hasat eder, sonra da serender ve evlerin girişine kuruması için asarlardı. Kışın bu mısırlar ailenin ihtiyaçları doğrultusunda su değirmenlerinde öğütülürdü. Mısır ve mısırdan elde edilen çeşitli yiyecekler temel besin kaynaklarımızdı. Başta mısır ekmeği olmak üzere mısır unu kullanılarak yapılan hamsili ekmek, çeşitli lahana yemeklerinde kullanılırdı.” diye konuştu.
Eskiden her köy ve mahallede bulunan ve akarsuların en uygun yerine inşa edilen su değirmenlerinin genellikle çevresindeki ailelerce ortaklaşa kullanıldığını kaydeden vatandaşlar, son dönemlerde mısır üretiminin azalmasına paralel olarak tarihi su değirmenlerinin kullanılmaz olduğunu ifade ettiler.Her köy ve mahallede, o yerin geleneksel yaşam tarzına uygun yapılan su değirmenlerinin bazısı yıkıldı, bazısı da yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Taş ve ahşap işçiliğinin güzel örnekleri ile oluşturulan su değirmenleri, günümüzde pek kullanılmasa da, tarihi birer değer olarak korunmak zorunda.