U21 Takımı, 2011 Avrupa Şampiyonası elemelerinde deplasmanda oynadığı İrlanda Cumhuriyeti ve Ermenistan maçlarını 8 gol atıp 2 gol yiyerek kazandı ve finallere doğru dev bir adım attı. Teknik Direktör Hami Mandıralı, Ümit Milli Takım'ın oyuncu ve insan kalitesinin yüksekliğine vurgu yaparak, "Takımın en önemli özelliği kenardan izlerken bize verdiği "Bu takım herkesi yener' duygusu. Biz Brezilya'yı da Arjantin'i de İspanya'yı da yeneriz. Emin olun, takımı izlerken hiçbir korku yaşamıyorum" diyor.
A Milli Takım kapısının en yakın noktasında, yani eşikte duran oyunculardır Ümit Milliler… Belki bugün, belki yarın A Milli Takım formasının en güçlü adaylarıdır. Zaten bir kısmı o formayı giyer, ardından yeniden yuvalarına dönüp Ümit Milli Takım için ter dökmeye devam eder. İşte o Ümit Milli Takımımız, şimdi yeni bir hedefin peşinde koşuyor. Yeniden yapılanan ekip, A Milli Takım Antrenörlerinden Oğuz Çetin'in sorumluluğunda Hami Mandıralı, Zeki Önatlı ve Mehmet Tezcan'dan oluşan teknik heyetiyle 2011 Avrupa Şampiyonası finallerine doğru hızla koşuyor. İlk maçında grubun güçlü takımlarından İrlanda Cumhuriyeti'ni deplasmanda 3-0 yenen U21 Takımımız, Haziran ayındaki ikinci maçında ise yine deplasmanda Ermenistan'ı 5-2 gibi çarpıcı bir skorla mağlup ederek daha başlangıçta önemli miktarda yol almayı başardı.
Erivan'daki Hrazdan Stadı'nda oynanan maçta Volkan Babacan-Yiğit İsmail Gökoğlan, Serdar Kesimal, Muhammet Aykut Demir, Ferhat Kiraz (Hasan Ali Kaldırım dk. 52)-Aydın Yılmaz, Murat Ceylan, Necip Uysal, Ferhat Bıkmaz (Tunay Acar dk. 56)-Mustafa Pektemek, Deniz Yılmaz (Ömer Şişmanoğlu dk. 63) on biriyle mücadele eden Ümit Milli Takımımız, Deniz Yılmaz, Aydın Yılmaz, penaltıdan Ferhat Bıkmaz, Mustafa Pektemek ve Yiğit İsmail Gökoğlan'ın golleriyle 5-2'lik skora ulaştı.
Yeni yapılanmanın ardından Ümit Milli Takımımızda neler yaşandığını, oynanan iki maçın detaylarını ve hedefleri Teknik Direktör Hami Mandıralı ile konuştuk. Fatih Terim'in sonsuz desteği ve Oğuz Çetin'in yol göstericiliğinde ilerlediklerini söyleyen Mandıralı, kamp döneminde hem bire bir yapılan mental çalışmalar hem de saha içindeki taktik antrenmanlarla
İrlanda ve Ermenistan maçlarında hem futbol hem de skorlar anlamında olağanüstü bir tablo ortaya çıktığını söylüyor.
U21 Takımını "Kendi futbolu oynayan bir takım" olarak tanımlayan Mandıralı, "Rakibimize göre değil kendimize göre oynuyoruz. Ekip olarak hissettiğimiz en önemli şey ise 'Bu takım gol yese de gol atar ve ne olursa olsun kazanır' duygusu. Çünkü oyuncularımıza güveniyoruz. Bu güveni onlar bize aşıladı. Aralarında hiçbir sivri insan yok. Hepsinin karakteri oturmuş, hepsi hem Milli Takımı hem ülkeyi hem ailesini hem de kendisini saha dışında ve içinde müthiş temsil ediyor. Bunların birleşimiyle ortaya çok güzel bir resim çıkıyor" diyor.
"Bu takım herkesi yener" düşüncesini oyuncu kalitesinden ve takım ruhundan aldıklarını vurgulayan Hami Mandıralı, 3-0 gibi spektaküler bir skorla biten İrlanda maçıyla ilgili olarak "Oraya gitmeden önce '3-0 yeneceğiz' desek bize kimse inanmazdı. Rakip baskılı başladı ama Volkan Babacan iki olağanüstü kurtarış yaptı ve takımın güveni yerine geldi. Devamında rakibin hatasından bir gol bulduk. Sonrasında gerçek oyunumuzu sahaya yansıtınca ortaya harika bir şablon çıktı. Oyunun her alanında üstün oynamaya başladık. Oyuncularımız o kadar güzel bir ekip olmuş ki, herkes birbirinin açığını kapatıyor, herkes birbiri için koşuyor. Müthiş bir destek ve yardımlaşma var. Arada birbirlerini motive edecek kelimeler kullanıyorlar. Bunlar da takımın bütünlüğü açısından çok önemli" değerlendirmesini yapıyor.
Takımdaki arkadaşlık havasının da mükemmel olduğunu anlatan Hami Mandıralı, "Zaten sıkıntısı olan oyuncuları aramıza almıyoruz. Fatih Hocamız da bu konuda bize gereken desteği verdi" diyor ve Ermenistan'la oynanan maçta yaşanan bir olayı örnek gösteriyor:
"Ermenistan'da Emre oynayacaktı ama 'Belim ağrıyor, oynayamayacağım' dedi. Öyle mutlu oldum ki. Çünkü onun yerine oynatacak oyuncumuz vardı. Serdar Kesimal'ı oynattık e olağanüstü oynadı. Burada Emre'nin olaya bakışı çok önemli. Hemen bir toplantı yaptım ve herkesin huzurunda 'Emre sana çok teşekkür ediyorum' dedim. Demek ki biz doğru oyuncuları bir araya getirmişiz. Eğer sakatlığını söylemeyip oyuna başlasa, 5 dakika sonra mecburi bir değişikliğe yol açabilirdi. Bu davranışı yüzünden bütün arkadaşlarının takdirini kazandı. Böyle bir takımın başında olmak da çok gurur verici. Bu yüzden hiçbir rakipten korkmuyoruz ve 'Bu takım herkesi yener' diye inanıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Ermenistan maçıyla ilgili olarak "İsviçre'ye 2-1 yenildikleri müsabakayı Zeki Hocamız izlemişti. İlk yarıda İsviçre'nin, ikinci yarıda ise Ermenistan'ın üstün olduğu bir oyun sergilenmiş. İki takım da fiziğe dayalı futbol oynuyor, koşuyor, mücadele ediyor. Ama biz Ermenistan'da ilk golü erken bulunca dağıldılar. Bir avantajımız da olağanüstü güzel bir zeminde oynadık. Böyle bir saha, futbol oynamak isteyen takıma avantaj sağlıyor. Benim teknik direktörlüğe ilk başladığım maçı da Ermenistan'da oynamış ve çok kötü bir sahada kaybetmiştik" değerlendirmesinde bulunan Mandıralı, Erivan'da oynanan maçın atmosferini ise "Tek sıkıntı, İstiklal Marşımızın ıslıklanması oldu. Bunun dışında güvenliğimiz mükemmel sağlandı. Otelde odalarımızın bulunduğu katlarda bile koruma vardı" sözleriyle anlatıyor.
Ermenistan maçında attıkları golleri "derslik" diye nitelendiren Mandıralı, "Bu kadroda uzun süredir bir arada oynayan oyuncular vardı. İrlanda'da oynayan takımın tamamı da Ermenistan maçında sahadaydı. Ekstra olarak sadece İsmail Yiğit Gökoğlan aramıza katıldı. Aydın Yılmaz'daki yükseliş mükemmeldi. Deniz de öyleydi. Mustafa Pektemek olağanüstü oynadı. Furkan Özçal'ı davet etmiştik ama sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamadı. Onun yerine görev verdiğimiz Necip Uysal müthiş bir performans sergiledi. Kusursuz oynadı. Takımı büyük bir özgüvenle yönlendirdi ve oyunun her alanında vardı. Oyunun genelinde bütün hatlarıyla çok üstündük. Yediğimiz iki gol ise savunmamıza çarpıp giren basit gollerdi" diyor.
Grupta Ümit Milli Takımımızla çekişmesi beklenen İsviçre'de Eren Derdiyok ve Serkan Şahin'in oynadığını anlatan Hami Mandıralı, "Serkan Şahin daha önce bizim takımımızda oynamıştı ama sonra İsviçre'yi tercih etti. Şimdi yine bize dönmek istiyor ancak kazanan takımı bozmamız doğru olmaz. Yine de kapımız gönlümüz ona açık ama sütten ağzı yananın yoğurdu üflemesi gibi yaklaşıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Bir dönem Almanya Genç Milli Takımlarını tercih edeceği söylenen Deniz Yılmaz'ın geri dönüşüyle ilgili olarak da Hami Mandıralı şunları söylüyor: "Sağ olsun Oğuz Hocam bize bu konuda da destek oldu. Fatih Hocamızın gücü de çok önemli. Deniz'in Almanya'yı tercih etme durumu vardı ve Münih'e gidip onunla görüştüm. Çünkü Deniz'in bizden olduğunu biliyordum. Sadece bir ara boşluğa düşmüştü ama onu yeniden kazandık."
Takımın hücum gücünden de söz eden Hami Mandıralı, "Deniz Yılmaz müthiş performans gösteriyor. Mustafa Pektemek de öyle. Tipik bir santrfor. Topu koruyan, iki metrelik rakibiyle hava topuna çıkıp göğsüyle indirip saklayabilen ve takıma hücum etmek için avantaj sağlayan bir oyuncu. Çok özverili oynuyor. Deniz'le de çok iyi bir ikili oluşturuyor. Birisi yorulduğunda Ömer Şişmanoğlu devreye giriyor. O da benim açımdan bakıldığında olağanüstü bir oyuncu olacak" ifadelerini kullanıyor.
Ellerindeki oyucuların liglerde oynama fırsatı buldukları takdirde gelişmelerinin çok daha çabuklaşacağını belirten Mandıralı, "Fatih Hocamız bizlere hep 'Çabuk ve süratli oyuncuya ihtiyacımız var' diyor. Aydın Yılmaz ve İsmail Yiğit Gökoğlan rakip kaleye topla 10 saniyede inebilen çok nadir oyuncular. Bu tip oyuncuların ya takımlarında oynaması ya da oynayacakları takımlara gitmesi gerekiyor" diyor.
Maç tecrübesi açısından yurt dışından gelen oyuncuların daha avantajlı olduğuna da vurgu yapan Mandıralı, "Bu oyuncuların büyük bölümü Bundesliga takımlarının kadrosunda yer alsalar da rezerv takımlarla 3. Lig veya amatör kümede oynama şansı buluyor. Bu nedenle daha hazır geliyorlar. Bir de iki ülke arasında futbolcu üzerindeki baskı farkını düşünürsek, onların avantajları daha fazla. Oyun anlayışları ve mantaliteleri daha güçlü. Futbolu takım oyununa yansıtarak oynamaya çalışıyorlar. Türkiye'deki oyuncuların onlardan öğrenecekleri çok şey var" şeklinde konuşuyor.
Mandıralı'nın son sözleri ise "Bu takım herkesi yener duygusu çok önemli. Biz Brezilya'yı da Arjantin'i de İspanya'yı da yeneriz. Emin olun, takımı izlerken hiçbir korku yaşamıyorum" oluyor.