Karadeniz'de su değirmenleri atık teknolojiye karşı son dönemlerini yaşıyor. Onlardan biri olan Giresun'daki su değirmenini ise iki kız kardeş işletiyor. İki taşlı su değirmeninin taşlarının başında duran Durdiye ile Nazmiye Gevşek, köyün tek su değirmeninin işletmeciliğini yapıyor.
Gevşek, ailesinin asırlık su değirmenini işletecek kişi kalmayınca değirmeni çalıştırmak Durdiye ve Nazmiye Gevşek'e kalmış. Gevşek kardeşler, erkek işi olarak bilinen değirmen işletmeciliğini yaparken oldukça zorlanıyor. Mısırları kovalarla değirmenin ambarına yerleştiren kardeşler, daha sonra çarkı çevirerek taşların dönmesini sağlıyor. Taşın ortasına düşen mısır taneleri iki taşın arasında ezilip un oluyor. Kaliteli bir un için mısırın çok iyi kurutulmuş olması gerektiğini belirten Durdiye Gevşek, "Değirmende un haline getirilen mısırlar için yüzde onu kadar hak alınıyor. Hak vermek istemeyenler ise bunun yerine parasını veriyor. Bir kilo mısır ununun kilosu 1.5 Lira'dan satılıyor. Mısır unu ekmek olarak tüketilmesinin yanısıra balık ve yemek pişirmekte de kullanılıyor. Bu işi severek yapıyorum." dedi. Pazarsuyu köyünün tek su değirmeninin ne zaman yapıldığının tam olarak bilinmediğini aktaran Nazmiye Gevşek de "Çünkü bu tür değirmenlerin bir çoğu elektrikle çalışırken bir çoğu da kaybolup gitmiş durumda. Ama biz devam ettiriyoruz, işler de güzel. Belki mısır tarlaları azaldı, fındık oldu ama Karadenizli hala yoğurda mısır doğramayı, pancar çorbasına katık etmesi ve balığı onunla pişirmekten vazgeçemiyor" diye konuştu.