‘TRABZON LİSESİ’ BEŞ YILDIZLI OTELMİ OLACAK?

Ekonomik krizin teğet değil de delerek geçtiği ülkemizde, yaraların kapanması için, yine işin kolayını seçen yöneticilerimiz, satacak yer olarak bu sefer de “tarihi okullar”ı seçtiler.

Bize ait olup da elimizde kalan pek az değerli yapıdan biri olan bu okulların, satılması aslında kimseye sürpriz gelmemeli; Türkiye’de tarihi yapılar, zaten uzun zamandır kaderlerine terk edilmiş, esnaf zihniyetine sahip birkaç kişinin inisiyatifine bırakılmıştı.

Hükümetin aldığı karar nasıl yürütülecek, kimler bundan ne kadar rant sağlayacak elbet bunun hesabını biz yapamayız, bu boyumuzu aşar! Ama bu konuyla ilgili atılan adımların yanlışını, canımızın acımasını konuşacak kadar yüreğimiz tabii ki var.

“Tarihi yapılar o kentin kimliğidir” diye bas bas bağıranlara inat, bu kimliği bozmak için elinden geleni yapanlara “tepkisiz kalmak” gibi kötü bir huyumuzun (!) olduğunu biliyoruz. İstanbul’u bırakın, Trabzon örneği ortada, iki tane tarihi yapıya sahip çıkmayı zaten beceremedik.

Hâlbuki , “Tarihi yapılar”, şu andaki işlevlerinden ziyade, geçmişteki anıları için, “biz olduğumuz için” yaşa/tılır/malıdır.

Omuzlarında “geçmişin anılarından oluşan” yükü taşıyor olan bu yapıları korumak, elbet zor ve zahmetli bir iş; ama bu görevin sorumluluğundan kaçıp da “tarihi yapıları” özel şahısların kararına ve parasına terk etmek de, insafsızca alınabilecek bir karar…

Tarihi okulların “otel için”  satışları gündeme gelince, herkesin de AKLINA en yakınındaki “tarihi okulları” gelmiştir, haliyle de sizin de aklınıza 100 yıllık Trabzon Lisesi geldi, değil mi?

Kısa zaman önce Anadolu Lisesi haline getirilerek kent insanının anılarından koparılan tarihi Trabzon Lisesi’nin,  “Fen Lisesi olsa daha iyi olur” düşüncesi ile yönetildiğini duyuyoruz… Şimdi de,  “otel olsa daha da iyi olur” diye düşünenler çıkabilir... hatta,  “kârlı bir işse, bir de Trabzon’a 122 yıllık otele sahip olma ayrıcalığını da yaşatalım ” bile diyebilirler…

 Nasılsa yıllardır, “Trabzon Lisesi”, bu kentin kimliğindeki önemini kaybetmiş durumda değil mi? Düşünülebilecek  bu yeni haline de sessiz kalınacağı kesin!

Kısa bir zaman önce “Trabzon Lisesi mezuniyet töreni” haberlerini gazetede okuyunca, “daha  Trabzon Lisesi mi kaldı” diyenleri duydum..

Trabzon insanının büyük bir çoğunluğu, “Trabzon’da bir Trabzon Lisesi vardı, o devirde çoktan kapandı.”diyor.

Son yıllarda, “birkaç kişinin görüşü ve inisiyatifi ile şekilden şekle sokulan Trabzon Lisesi; önce Tarihi yapısına uymayan bazı tadilat ve eklentilerle “tarihinden”, sonra da Anadolu Lisesi yapılarak, Trabzon insanının anılarından koparıldı” söylemlerini duymamak için sağır olmak lazım.

Bu yıl Anadolu Lisesi olarak ilk mezunlarını veren Lise’nin, bu mezunlarını, “122. yıl mezunlarımız” olarak tanımlaması, “şu anda orada okuyan Anadolu Lisesi öğrencilerine bile haksızlık” diye düşünüyorum.

Trabzon Lisesi’nden mezun olan Anadolu Lisesi (!) öğrencilerine, 121. yılın tarihi sorumluluğunu yüklemek doğru mu?

Anılarını hasıraltı yaparak, tarihi Trabzon Lisesi’ni Anadolu Lisesi yapanların, hızları kesilmemiş olmalı ki -son aldığım duyumlara göre-, şimdi de “Fen Lisesi” yapmak için kollarını sıvamışlar…

Bunun altındaki neden başarısızlık mı, can sıkıntısı mı, Trabzon’da yer yokluğumu, yoksa birilerinin sırtını sıvazlamak mı, ne… herkes bunu anlamak için arayışlarını sürdürürken, “tarihi okullar, otel yapılmak için satılıyor” gerçeğimiz (!) bütün öngörülerin önüne geçti…

“Trabzon Lisesi”nin kaderine bunu da yazarlar mı?

Nasılsa yıllardır, “alan memnun, satan memnun” değil miydi? Satılıp bir de beş yıldızlı “TRABZON LİSESİ OTELİ” olarak otel işlevini görmeye başlarsa, sanki kimin umurunda!

Lise, Otel olursa, buna en çok sevinecek olan eski mezunları da olacaktır… Onlar da bu sayede, yılda bir kez de olsa, kendi okullarında 5 yıldızlı otel konforuyla geleneksel pilavlarını kutlar, hasret giderirler!..

Bu arada işsiz kalırız (!) diye düşünen varsa korkmasın, biliyorsunuz otel olarak satın alanlar bunun karşılığı başka bir yer de okul yaptıracaklarmış. Neyse ki “Tarihi okulların satışı” şimdilik sadece İstanbul için konuşuluyor.

Bu habere “TRABZON LİSESİ”İÇİN ellerini ovuşturanlar varsa! Ben de, “hani yani” dedim.