Geçen sezondan bu yana bir arada oynayan takıma yeni yapılan transferler eklenince Trabzonspor’da bu sezon daha iyi olma beklentisi yükseldi ama Avrupa’ya erken havlu attı. Lige 2 mağlubiyet bir beraberlikle başlayınca Trabzon’un zirve yarışından uzaklaşma riski ortaya çıktı. Bu da camiada panik havası yarattı. İşte bu sıkıntılarla çıkılan İstanbul BŞ maçı Trabzonspor için yeni bir başlangıç maçı haline geldi.
Başlama düdüğüyle birlikte Trabzonspor’un kazanma hırsı hemen göze battı. İlk çeyrekte 4-0 öne geçmesi biraz da Trabzonspor’un futbol şansının yanında olmasıyla gerçekleşti. Gollere rağmen ilk yarıda hırslı oyundan başka organize hiçbir pozisyon yoktu. Trabzonspor ikinci yarıya hırsının yanına biraz da futbol katınca, daha seyredilir hale geldi. Eğer savunma hattı geçen sezonki gibi az hatalı, agresif olur ve güvenirliliğini kazanırsa, orta sahasında formda bir Tjikuzu ile solda Gabriç, sağda Yattara’sıyla keyif veren, kazanan bir takım olacağı sinyallerini veriyor. Ferhat bu oyunuyla Cale’den daha iyi. Colman sahanın yıldızı. Ama onu yıldız yapan sahada basmadık yer bırakmayan Serkan. Egemen attığı gollerle göze battı ama yenilen golde hatası büyüktü.
İlk etapta kazanıp morallerin düzelmesi, taraftar ilişkilerinin toparlanması ve yeni umutların yeşermesi gerekiyordu. Bunun için de galibiyet lazımdı. Trabzonspor da bunu becererek artık lige dönüş yaptı. Ama öndekilerin hatasız gittiğini, kendisinin artık hata yapma lüksünün kalmadığını Broos’un iyi anlaması gerekir.
Ortada gözüken bir gariplikte Ceyhun Gülselam’ın Milli Takım’da oynayıp kendi takımında oynayamaması. Bu da Fatih Terim ile Broos’un ayrı kafa yapılarına sahip olduğunu gösteriyor.